LGBTİ+ konusunda toplumsal farkındalığı artırmak ve herkesin olduğu gibi kabul gördüğü bir toplum yapısına ulaşmak için çalışan LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği’nin (LİSTAG) çalışmalarını LİSTAG gönüllüleri Tülay Savaş ve Nilüfer Yeğin’den dinledik.
Kamuoyu LİSTAG’i yönetmenliğini Can Candan’ın yaptığı “Benim Çocuğum” belgeseli ile tanıdı. Yedi ailenin isimlerini ve yüzlerini saklamadan çocuklarının cinsel kimliği ile ilgili konuşabilmesi o dönem için oldukça cesur bir çalışmaydı. LİSTAG'ın hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Hikayemiz, 2008 yılında İstanbul’da birkaç LGBTİ+ ebeveyninin destek ve dayanışma amacıyla bir araya gelmesiyle başladı. Paylaştıkça güçlendiğimizi fark ettik ve evlatlarımız için verilen hak mücadelesinin bizim için de bir mücadele olduğunun bilinciyle bir araya gelmeye başladık. Yıllar içinde sayımız arttı ve farklı şehirlerdeki aile grupları da oluştu. 2019 yılında resmi olarak dernekleştik ve cinsel yönelimleri veya cinsiyet kimlikleri farklı olan çocuklara sahip aileleri desteklemeyi amaçlayan bir oluşum olduk. Amacımız; LGBTİ+'lara karşı ayrımcılık, şiddet
ve dışlanma ile mücadele etmek, aileleri bilgilendirmek ve desteklemek, toplumda farkındalık yaratmak oldu. Can Candan’ın yönetmenliğini yaptığı “Benim Çocuğum” belgeseli bizim çalışmalarımıza da dikkat çekti. Belgesel, yayınlandıktan sonra binlerce aileye ulaştı. Ailelerin evlatlarını koşulsuz bir sevgi ve saygı ile kucaklayabilmeleri ve onlara hayatın her alanındaki mücadelelerinde en büyük destekçileri olabilmeleri için ilham ve güç verdiğini görmek bizim için çok anlamlı.
LİSTAG aileleri bilgilendirmek için ne gibi çalışmalar yürütüyor?
Ailelerin, çocukları ya da yakınları, cinsel yönelimleri veya cinsiyet kimlikleri ile ilgili kendilerine açıldığında zorlu bir süreç yaşadıklarını biliyoruz. Bu süreçte ailelerin çoğunlukla şaşkınlık, inkar, öfke, korku, kaygı ve suçluluk gibi duygularla başa çıkmaları gerekiyor ve bu kaygılarla yalnız başlarına mücadele etmek çok zor olabiliyor. Bu süreçte LİSTAG olarak uzmanların da desteğiyle aileleri bilgilendiriyor ve kendileri ile aynı süreçlerden geçmiş diğer ailelerin deneyimlerini paylaşarak sorularının cevaplarını bulmaları ve bu zor dönemi atlatmaları için onlara destek oluyoruz. Danışma Hattımızı arayan ailelere, kendileri ile aynı süreçten geçmiş bir ebeveyn, çoğunlukla da bir anne tarafından cevap veriliyor. LİSTAG Danışma Hattı’nı cevaplayan anneler, ciddi ve titiz bir mentörlük programından geçmiş olan LİSTAG gönüllüleridir. Amacımız, akıllarındaki pek çok cevapsız soru ve kaygı ile arayan ailelere destek olmak ve onların bu süreci daha rahat atlatmalarını sağlamaktır. Biz ailelerin LGBTİ+ çocuklarımıza nasıl daha iyi destek olabileceğimizi öğrenmek için CETAD (Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği) ile işbirliği içindeyiz. Her ay düzenli olarak, uzman psikiyatrist ve psikologların gönüllü olarak katıldığı toplantılar düzenliyoruz. Bu toplantılarda, ailelerin sorularını yanıtlıyoruz ve deneyimlerimizi paylaşıyoruz, böylece diğer aileler de bu süreçte daha donanımlı oluyorlar. CETAD ile yaptığımız işbirliği sayesinde, aileler çocuklarının cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri hakkında daha bilinçli ve destekleyici bir yaklaşım geliştirebiliyorlar. LGBTİ+ aileleri ve yakınları için düzenli olarak çevrimiçi seminerler düzenliyoruz. Bu seminerlerde, LGBTİ+'ların ve ailelerinin sağlık, eğitim, iş hayatı, hukuk ve adalet gibi hayatın her alanında karşılaştıkları sorunlar hakkında, konularında uzman kişilerin katılımıyla bilgilendirme yapılıyor. Bu seminerleri, LGBTİ+'ları ve ailelerini destekleyen ve hayatlarına olumlu katkı sağlayan önemli bir kaynak olarak görüyoruz. Ayrıca, ailelere destek olmak ve dayanışmayı güçlendirmek amacıyla düzenli olarak aile buluşmaları, yemekleri ve kampları gibi etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Bu güvenli ortamlarda ayrımcılığa uğramadan kendimizi olduğumuz gibi kabul edebiliyor, tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Her buluşmanın ardından, birbirimize olan desteğimizi artırarak daha güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Son olarak, LGBTİ+ aileleri ve yakınlarına yönelik bilgilendirici kitaplar ve broşürler yayınlıyoruz. Bunlar arasında, ailelerin kendi deneyimlerini anlattıkları hikayelerin yer aldığı “Gökkuşağından Hikayeler” ve LGBTİ+’ların kendi hikayelerinden oluşan “Kendimi Bildim Bileli” yer alıyor. Yayınlarımıza web sitemiz listag.org'dan ulaşabilirsiniz.
Dozu gittikçe artan politik söylemlerle kuir bireylerin kriminalize edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Gündelik siyasetin dili çalışmalarınızı etkiliyor mu?
Çocuklarımızın kriminalize edilmesi, ırkçı ya da homofobik, transfobik ifadelere maruz bırakılması, hedef gösterilmeleri bizleri üzüyor ve telaşlandırıyor. Hemen bir şeyler yapmamız gerektiği düşüncesiyle hareket ediyoruz. Özellikle Eylül 2022’de başlayan ve çeşitli illerde “Büyük Aile Yürüyüşü” adı altında yapılan, çocuklarımızın hedef gösterildiği iktidar destekli, insan hakları ihlalini içeren yürüyüşler bizleri çok üzdü. Ancak aynı zamanda bu durum bizi harekete geçmeye de teşvik etti. Bir çağrı metni hazırlayarak meclis çatısı altındaki tüm partilere
“Bir de bizi dinleyin” diye seslendik. Ne yazık ki, olumlu bir geri dönüş alamadık ve hayal kırıklığı yaşadık. Eğer çağrımıza olumlu yanıt alsaydık, topluma “Bizler çocuklarını koşulsuz seven, onların özgür ve mutlu insanlar olarak yaşamasını isteyen güçlü aileleriz” diyecektik. Ancak alternatif medya sayesinde sesimizi geniş kitlelere duyurma fırsatı bulduk. Birçok kanalda kendimizi ve çocuklarımızı anlatma ve tepkimizi dile getirme fırsatı yakaladık. LİSTAG olarak, hak ihlallerinin farkındayız ve dönemin gerektirdiği şekilde yapabileceklerimizi, söyleyebileceklerimizi uygun platformlarda ifade etmeye çalışıyoruz. Çeşitli nedenlerle politik bir ortama çekilen aileler ve yakınları da ister istemez politik duruş sergilemek; hakkını, hukukunu, sorumluluklarını öğrenmek durumunda kalıyor. Bu, aslında iyi bir şeydir.
Böyle dönemlerde yaşananların, toplumun STK’lara bakışını değiştirmesini ve gönüllü çalışmaların artmasını umut ediyoruz.
Size başvuran ailelerin dönüşümlerinde iyi örneklerin daha fazla olduğuyla ilgili nicel bir istatiğiniz var mı yoksa bu daha kompleks bir süreç mi?
Sayısal veriler önemlidir ve istatistiksel analizler bize toplumsal eğilimler hakkında bilgi verebilir, ancak bu veriler, gerçek hayattaki deneyimlerimiz ve hikayelerimiz kadar güçlü değildir. Bu nedenle, kişisel deneyimlerimiz ve hikayelerimiz, bir konuda farkındalık yaratmak ve toplumsal değişim için çaba göstermek için son derece önemlidir. Hikayelerimiz, başkalarının empati kurmalarına, farklı bakış açılarını anlamalarına yardımcı olabilir ve bir konuda harekete geçmeleri için ilham verebilir. Bu nedenle, kendi deneyimlerimizi ve hikayelerimizi paylaşmak ve başkalarının deneyimlerine açık olmak, toplumsal dönüşüm için önemli bir adımdır. Bize ulaşan ailelerin çoğu görüşme sonrası kendilerini daha iyi hissetmeye başlıyorlar. Çünkü karşılarında kendi yaşadıkları durumu benzer bir şekilde yaşamış olan ve bu durumu kabullenmiş bir anne veya baba gördüklerinde rahatlıyorlar. Bu sayede kavramlar hakkında bilgi sahibi oldukça, çocuklarının LGBTİ+ olmasının doğal bir varoluş biçimi olduğunu anlıyorlar. Böylece çocukları ile ilişkileri de yoluna giriyor. Son birkaç yılda bize ulaşan başvurularda açılma yaşının düştüğünü, ailelerin araştırmış ve bilgilenmiş olduğunu da gözlemliyoruz.
Bu da toplumun olumlu anlamda dönüşmeye başladığının bir göstergesi. LİSTAG olarak yaptığımız çalışmaların bu dönüşümde büyük bir payı olduğunu düşünüyoruz
Comments