top of page

Daha İyi Bir Geleceğe Yürümek

İnsanlık olarak tükettiğimiz her şey hayatımızı kolaylaştırırken doğada kirli izler bırakmaya devam ediyor. Neyse ki insan ve toplumların evrimini hızlandıran teknoloji, kendi evrimini insanlıktan da hızlı bir şekilde gerçekleştiriyor. İnsanlar gibi modernleşmeye, gelişmeye ve kendini yenilemeye devam eden teknolojiye; şu zamana kadar bozduğumuz dengeyi yeniden kurmak, bıraktığımız izleri iyileştirilebilir bir noktaya getirmek ve doğayla tekrar uyumlanabilmek için daha da çok ihtiyacımız var.

HAVA KİRLİLİĞİNDEN ÜRETİLEN İLK MÜREKKEP

“Hava kirliliği kadar üzücü bir şeyi mürekkep kadar faydalı bir şeye nasıl dönüştürebiliriz?” sorusu heyecan yaratan bir projeyi ortaya çıkardı. Air-Ink, fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliğinin ürettiği karbon bazlı gaz halindeki atıkların yoğuşmasıyla yapılan tescilli bir mürekkep ve kompozit ürünleri markası. MIT Media Lab’ın bir yan grubu olan Graviky Labs tarafından kurulan Air-Ink, dizel motorların egzoz borularına entegre edilen bir cihazla kurum toplamak için bir silindir olan Kaalink’i tasarladı. Kaalink, 1,6 milyar mikrogram partikül madde yakalayacak şekilde test edildi ve başarılı oldu. Bu da 1,6 trilyon litre havanın motor performansını etkilemeden başarıyla temizlenmesi anlamına geliyor. Kaalink ilk filtreleme ve toplama işlemini gerçekleştirdikten sonra, topladığı kirliliği arıtmak için laboratuvara alınıyor. Ağır metaller, yağlar ve VOC’lar gibi toksik maddeler, özel yöntemlerle ayrıştırılıyor ve güvenli bir şekilde bertaraf ediliyor. Daha sonra kurum, gereken pigmentasyona uygun olan bir öğütme işleminden geçiyor ve son aşamada mürekkep elde ediliyor. 30 ml’lik bir Air-Ink, 45 dakikalık kirliliği önlüyor. Air-Ink hava kirliliği kadar yaygın bir şeyi alıp mürekkep kadar yaygın kullanılan bir şeye dönüştürürken bizim de umutlu adımlar atmamıza ilham kaynağı oluyor.

ŞEHİRDEN İLHAM ALANLAR

Şehirlerimizin nasıl değiştiğini ve neye dönüştüğünü anlamak, gezegenimiz için mücadele edebilmek adına büyük önem taşıyor. İstanbul gibi değişimin hiç durmadığı şehirler, dünya enerjisinin %78’ini tüketerek ve sera gazı emisyonlarının %60’ından fazlasını üreterek, kirliliğe ve iklim krizine büyük ölçekte katkıda bulunuyor. Atıkları malzeme olarak kullanmak daha sürdürülebilir bir dünyaya olumlu katkıda bulunurken daha sürdürülebilir şehirlerin mümkün olabileceği fikrini sanat yoluyla ifade etmek ve bunu da Air-Ink ile yapmak, bir yapbozun tüm parçalarını bir araya getiriyor.

Daha sürdürülebilir şehirlere ilham kaynağı olmak isteyen global markalar Air-Ink ile işbirliğine giderek farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu projenin lokal bir örneği yakın zamanda İstanbul’da hayata geçirildi. İstanbul, Bangkok, Varşova, Madrid, Yeni Delhi, Mexico City, Lagos, Seul ve Sao Paulo’yu kapsayan projede dokuz yerel sanatçı Air-Ink teknolojisiyle, 9 farklı şehir için 9 ayrı şişe tasarladı. Sınırlı sayıda üretilen İstanbul’a özel şişeyi, grafitileriyle tanınan popüler sokak sanatçısı Mr. Hure tasarladı. İstanbul’un benzersiz ruhunu özelleştirilmiş bir sanat eseri olarak yansıtan bu şişeden sadece 2500 adet üretildi. Böyle projeler bir yandan sanatın daha iyi bir dünyaya nasıl katkıda bulunabileceğine dair algımızı genişletirken bir yandan da şehirlerin eşsiz kültürüne iyilik dolu bir ışık tutuyor.



“İKLİM HAREKETİNE KATILMAK İÇİN MÜHENDİS VEYA BİLİM İNSANI OLMANIZ GEREKMİYOR. KONTROLÜMÜZ DÂHİLİNDEKİ KÜÇÜK DEĞİŞİMLER DE BU DÜNYAYI DAHA YAŞANABİLİR BİR YER KILMADA BÜYÜK YOL KAT EDEBİLİR.”


Graviky Labs’in kurucularından Nikhil Kaushik, Air-Ink projesine dair sorularımızı yanıtladı. Hava kirliliğini bir mürekkep çözümüne dönüştürme fikri nereden geldi?

Kurucu ortaklarımızdan biri, mum isinin boya veya baskıda kullanılabilecek bir mürekkep üretmek için kullanılabileceğini düşündü. Ekip olarak bu ilk fikri alıp Air-Ink markası altında ticari satışı yapılabilecek bir mürekkep ve boya portfolyosuna dönüştürdük.

Projenin uygulanması sırasında zorluklarla karşılaştınız mı? Projenin ardında ne gibi bir motivasyon yatıyordu?

Her yeni fikirde olduğu gibi, fikir aşamasından ürüne uzanan süreç birçok zorluğu barındırıyor. Ancak bu zorlukların çoğu, bizim için teknolojik veya operasyonel nitelikteydi. Dünyanın dört bir yanından hayal edemeyeceğiniz büyüklükte destek aldık. Bizi cesaretlendirmekle kalmadılar, çabalarımızı etkin olarak desteklediler. Dünyanın dört bir yanından tasarımcı ve sanatçılar fikrimizi farklı ülkelere yaymamızda kilit rol üstlendi. Bu projenin enerji kaynağı tüm ekip diyebilirim. Bize ulaştılar ve bu projeyi uygulamak için büyük bir bağlılık hissettiklerini söylediler. Birkaç operasyonel zorluğa rağmen bu bağlılıklarından saptıklarını hiç görmedik.

Air-Ink’in gündeminde heyecan verici yeni gelişmeler var mı?

İnovasyona ve teknolojilerimiz için farklı uygulama alanları keşfetmeye devam ediyoruz. Moda üretimini karbondan arındırmaya destek olmak amacıyla moda endüstrisinde birkaç pilot çalışma yürütüyoruz. Bu pilotlardan bazılarını yıl sonuna doğru duyuracağız.

Air-Ink çevre dostu yaklaşım ve davranışları yaygınlaştırmaya yönelik, ilham veren bir proje. Küresel markalarla yaptığınız işbirliklerinin projenin yayılmasında nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

Bize göre, markalar Air-Ink ile ilişkilendiğinde, güçlü bir destek göstergesi görevi görüyor. Dünyanın neredeyse her ülkesindeki ağları ve varlıkları düşünülünce, bu işbirliğinin yeni pazarlara ve farklı kullanıcılara açılmamıza yardımcı olduğunu söyleyebilirim. Air-Ink kullanmak için sıraya giren birkaç içecek şirketi var. Bu bizim için oldukça olumlu bir gelişme.

Bu işbirliği sayesinde artık Türkiye’de de tanınıyorsunuz. Bu yenilikçi ilhamın, yerel düşünce biçimlerini de etkileyip değiştireceğine inanıyoruz. Okuyucularımızla paylaşmak istediğiniz en önemli mesaj ne olurdu?

Vermek istediğim mesajlardan biri, iklim hareketine katılmak için mühendis veya bilim insanı olmanız gerekmediği. Kontrolümüz dâhilindeki küçük değişimler de bu dünyayı daha yaşanabilir bir yer kılmada büyük yol kat edebilir.

Comments


bottom of page