Bloomscape: Modanın Çiçeklenen Yüzü
- Magnet Quarterly

- 10 Eki
- 4 dakikada okunur
“Bir çiçeğin açması kadar doğal, bir sanat eserine dönüşmesi kadar özel.” Boyner’in yeni kapsül koleksiyonu Bloomscape, moda ve sanatın ortak dilinde filizleniyor. Tasarımcı Ece Nayman’ın enerjisini, sanatçı Şahin Demir’in renkleriyle buluşturan bu proje; genç kültürün dinamizmini, sanatsal ifadenin zarafetiyle harmanlıyor. Biz de markanın kurucusu Ece Nayman, iş birliğinin sanat ayağında yer alan Şahin Demir ve Boyner Giyim Kategorileri Genel Müdür Yardımcısı Tuğba Güler Barlık ile Bloomscape’in nasıl bir duygu evreninden doğduğunu konuştuk.

ECE NAYMAN
Ace Nayman’ı kurduğun günden bugüne baktığında, markan sence en çok hangi yönüyle değişti? Senin için moda hep gençlikle, enerjiyle anılıyor ama Ace Nayman’da hep bir sofistike dokunuş da var. Bu dengeyi nasıl kuruyorsun?
Ace Nayman’ı kurduğum günden bugüne en çok fark ettiğim şey, markamızın zamanla her yaştan insana dokunmaya başlaması oldu. Sofistike bakış açısı ve detaylı dokunuşlar aslında en başından beri vizyonumuzun bir parçasıydı. Gençliğin enerjisi ve dinamizmi ise markanın doğasında vardı ama bu her geçen gün büyüyen marka dostlarımızla birlikte çok daha güçlü bir şekilde hissediliyor. Benim için denge de burada kuruluyor: enerjiyi korurken, onu özgün tasarımlarla buluşturmak.
“Bloomscape” ismi sende nasıl bir his uyandırıyor? Senin için çiçeklenmek ne demek?
“Bloomscape” bana yeniden doğma, dönüşüm ve yenilenme hissi veriyor. Çiçeklenmek benim için sadece doğanın bir süreci değil; aynı zamanda insanın da kendi içindeki potansiyeli keşfetmesi, yeni duyguları keşfetmesi demek. Bu koleksiyonda da aslında o açılımı; renklerle, desenlerle ve enerjisiyle görünür kılmaya çalıştık.

Şahin Demir’le bu iş birliğine giderken seni en çok heyecanlandıran şey neydi? Yollarınız nasıl kesişti?
Şahin ile yollarımız aslında çok doğal bir şekilde kesişti; önce arkadaşlığımız başladı ve aynı zamanda ben de onun bir koleksiyoneriyim. Zaman içinde iki yaratıcı arkadaş olarak böyle bir proje yapmaya karar verdik. En heyecan verici kısmı, sanat ve modayı tek bir vizyon altında, birbirini besleyen iki disiplin olarak bir araya getirmekti. Globalde gördüğümüz örnekler her zaman hoşuma gitmiştir; ben de lokal pazara bu şekilde bir katkı sunmak istedim.
Koleksiyon 5 parçadan oluşuyor: tişört, sweatshirt, şapka, çanta ve eşarp. Bu parçaları seçerken nasıl bir yol izlediniz? Neden bu beşli?
Koleksiyonu oluştururken aslında günlük hayatın farklı anlarına dokunacak bir seçki yaratmak istedim. Tişört ve sweatshirt markanın DNA’sındaki rahatlığı ve genç enerjiyi temsil ediyor. Şapka ve çanta, sokak kültürüyle daha çok bağ kuran, hareket halindeyken kimliğini yansıtan parçalar. Eşarp ile de daha sofistike ve zamansız bir dokunuş olsun istedim. Bu beşli, günlük giyime de stili tamamlayan aksesuarlara da uzanan bütünlüklü bir hikâye yaratıyor.
Ace Nayman’ın genç kültürle flört eden bir tarafı var. “Bloomscape” genç neslin sanata ve modaya bakışını nasıl yansıtıyor?
Gençler artık modayı kendilerini ifade etme aracı olarak görüyor. Bu iş birliği de tam olarak bunu gösteriyor: sanat ve modanın birbirine karışarak yeni bir ifade alanı yaratması. Ace Nayman ilke olarak çağdaş sanattan ilham alan bir marka, bu yüzden ‘Bloomscape’ bizim için hem önemli hem de doğal bir adım oldu. Ülkemizde gençlerin sanata duyduğu ilgi her geçen gün artıyor. Renkleri ve tasarımlarıyla dinamik bir kitleye hitap eden bir marka olarak, bu koleksiyonla iki dünyayı birleştirmenin keyfini yaşıyorum. ‘Bloomscape’, gençliğin merakını, enerjisini ve yaratıcılığını yansıtıyor.
Koleksiyon yaratırken en çok kendini hangi aşamada buluyorsun: fikir çıkarken mi, üretim sürecinde mi, yoksa ürünü ilk kez eline aldığında mı?
Kesinlikle tüm koleksiyon tamamlanıp kampanya çekimini yaptığımda kendimi en bütün hissediyorum. O an benim için hem çok tatmin edici hem de gurur verici. Kendi potansiyelimi kendime kanıtladığım ve bu işi seçtiğim için kendime teşekkür ettiğim anlar oluyor.

TUĞBA GÜLER BARLIK Boyner Büyük Mağazacılık Giyim Kategorileri Genel Müdür Yardımcısı
Boyner olarak birçok marka ve tasarımcıyla iş birlikleri yapıyorsunuz. Ace Nayman x Şahin Demir projesi sizin için neden özel bir yerde duruyor?
Bizim için moda; tıpkı sanat gibi özgün bir ifade biçimi, bir kültür taşıyıcısı ve en önemlisi yaratıcılığın en güçlü alanlarından biri. Moda ile sanatı buluşturan, ilham veren ve yaratıcı projelere imza atmak her zaman önceliğimiz oldu. Bu bakış açısıyla en yeni markalarımızdan Ace Nayman’ın, sanatçı Şahin Demir ile gerçekleştirdiği bu özel iş birliğinin de büyük bir heyecanla parçası olmak istedik.
Şahin Demir’in tuvaline yansıyan duyguların, Ece Nayman’ın yaratıcı yorumuyla moda dünyasına taşındığı sınırlı sayıdaki bu benzersiz tasarımları deneyimlemek isteyen herkesi Boyner Online’a ve Boyner İstinyePark’a bekliyoruz.
“Bloomscape” gibi sınırlı sayıda üretilen kapsül koleksiyonların Boyner müşteri kitlesiyle nasıl bir bağ kurduğunu düşünüyorsun?
Boyner olarak tasarımı ve yaratıcılığı marka kültürünün merkezine yerleştiriyoruz. Marka yelpazemizi her geçen yıl büyütürken, genç tasarımcılara ve özgün markalara alan açmayı, müşterilerimizi sanatla buluşturmayı önemsiyoruz. Dünyaca ünlü markaların yanı sıra, Türk tasarımcılarımızın da yaratıcı dünyalarını müşterilerimizle buluşturuyoruz.
Sınırlı sayıda üretilen kapsül koleksiyonlar ise müşterilerimizle aramızda özel ve özgün bir bağ kuruyor. Çünkü bu tür projeler, yalnızca bir ürün değil; kendine özgü bir hikâye, ayrıcalık ve deneyim sunuyor. Aynı zamanda alışılmışın dışında, yenilikçi ve yaratıcı pencereler aralıyor.
Böylelikle Boyner, bir topluluğun parçası olmak, moda ve tasarım odaklı dünyaya içeriden bakmak, aynı duygu etrafında, ilham veren iş birliklerine tanıklık etmek isteyenlerin buluşma adresi haline geliyor.
Moda ve sanatın kesiştiği bu tip iş birliklerinin gelecekte Boyner’in stratejisinde nasıl bir rol oynayacağını öngörüyorsun?
Sanat, Boyner’in DNA’sının en önemli parçalarından biri. Moda dünyasının geleceğini teknolojiyle sürdürülebilirlikle ve yaratıcılıkla şekillendiriyoruz. Özellikle mağazalarımızda farklı disiplinlerden birçok sanatçının eserlerine ev sahipliği yapıyoruz.
Moda ile sanatın kesiştiği iş birlikleri, sadece estetik bir yaklaşım değil; aynı zamanda müşterilerimiz kendi tarzını yaratma, kendini ifade etme biçimiyle birebir örtüşüyor. Modanın özgürlükçü ve sınır tanımayan ruhu, bu iş birlikleriyle daha da güçleniyor. Bu nedenle sanat ve sanatçılarla yapılan iş birliklerimiz, yaratıcılığı destekleyen bakış açımızın doğal bir parçası. Önümüzdeki dönemde de genç tasarımcılarla ve tasarımı odağına alan yenilikçi markalarla büyümeyi sürdüreceğiz.

ŞAHİN DEMİR:
Sanat eserini hayata geçirirken nelerden ilham aldın?
Bu eser aslında bir duygu bahçesini temsil ediyor; her çiçek farklı bir ruh halini simgeliyor. İçsel duygularımı, neşeyi ve coşkuyu, aynı zamanda dağınıklığı ve belirsizliği bu çiçekler aracılığıyla aktardım. Çiçek formları, yaprak dokuları, doğanın coşkulu renkleri ve hareketleri eserde ön plana çıkıyor. İlhamımı doğanın hem kaotik hem de düzenli yapısından alarak tuvale yansıttım.








Yorumlar