'Kutlama' sayımızın kapak konukları Netflix Türkiye'nin heyecanla beklenen yeni dizisi Şahmaran için bir araya gelen yıldız yetenekler Serenay Sarıkaya, Burak Deniz ve Mert Ramazan Demir. Sarıkaya,
Deniz ve Demir ile Şahmaran'ın oluşum süreci, oyunculuğa adım atma hikayeleri ve kutlamalar hakkında konuştuk.
Mert Ramazan Demir
Ceket ve Pantolon: Maison Margiela/V2K Designers
Kazak: ShopiGo
Ayakkabı: Dior
Yüzükler: Bulgari
Serenay Sarıkaya
Full Look: Dior
Burak Deniz
Ceket ve Pantolon: Celine/Beymen
Atlet: Cos
Bot: Prada
Bilezik ve Yüzükler: Bulgari
Serenay Sarıkaya
1. Sizin için hayatı kutlamaya değer kılan şeyler nedir? Yaşam her şekilde kutlamaya değer bence. Sağlıklı, huzurlu, mutlu olduğum; ailemin, sevdiklerimin iyi olduğu, çok sevdiğim işimi yaptığım, sevdiğim, sevildiğim, farkında olduğum, hayatın tadını çıkarabildiğim sürece hayat bir şenlik bence. Her anı kutlamalı, farkında yaşamalı…
2. Kutlama denince aklınıza ilk düşen anıyı merak ediyoruz. Unutamadığınız, sizin için özel olan bir kutlama anınızı paylaşır mısınız? Ben daha çok bitişleri ve yeni başlangıçları kutlamayı seviyorum. En son Şahmaran bitiminde uzun, yorucu ve harika bir yolculuğun sonuna geldiğimi kendime hatırlatmak ve yeni gelenlere yer açmak için kendimi ödüllendirip NY’a gitmiştim. Her günü şampanyayla hakkını vererek kutladım. Döndüm. Ve yeni işime başladım…
Ceket: Hakaan Yıldırım
Triko Korse: MT1012
Çorap: Penti
Ayakkabı: Loewe/Beymen
Şapka: Züleyha Kuru
Yüzükler: Bulgari
3. Mitolojik öğelerden beslenen “Şahmaran” dizisiyle ekrana dönüyorsunuz. Sizi bu projeye çeken ne oldu?
Beni bilerek ya da bilmeden Şahmaran’ a çeken bir sürü şey var… Kimi ilginç bulur kimi saçma bu hikayeleri belki ama asıl fikir menajerim Ayşe'den geldi. Bir süredir Netflix'e yapmak üzerine iş bakıyorduk. Bir sürü şey okuduk, çalıştık ancak bir türlü o tılsım olmadı ya da bütün denklemler bir ahenkle çalışamadı. Bir gün bana Şahmaran'la geldi. Hikayeyi okur okumaz yapmak istediğimin bu olduğunu biliyordum. Neden? Bilmiyorum. His, çekim… Asıl garip olan bence; bundan seneler önce Floransa’da Asiller Meydanı’nda bir Medusa heykelinin önünde ağlarken başladı bu tılsım… Neden ağladığımı bana ne olduğunu bilmiyordum ama bir duygu ağır geldi ve gözyaşlarıma hakim olamadım. O zaman hangi heykelin önünde bunu yaşadığımın farkında değildim yıllar sonra Şahmaran projesine başladığımızda bir ortamda bu hikayeden bahsederken internetten Asiller Meydanı’ndaki o heykellere bakıyordum. Medusa’nın başını koparmış Perseus heykelinin fotoğrafını görünce yine aynı şey oldu o zaman anladım….
Yine yıllar önce hiçbir fikrim olmadan arkadaşımla yemek yerken Şahmaran sergi davetiyesi aldım. Onun da farkında değildim o zaman. Yıllar sonra bana bu davetiyeyi veren kişi ile yeniden tanıştığımda Şahmaran yolculuğuna başlamıştım ve bana o hatırlattı davetiyenin içeriğini… Yine yakın zamanlarda bir kız arkadaşımla kaldığımız orman evinde çekmecede Şahmaran’a yazılmış bir not buldum. “Şahmaran’a de ki bizden ona zarar gelmez ondan da bize gelmesin…” Daha da garibi arkadaşım eve geldiğinde bana göstermek için sakladığı bir bütün yılan derisi gösterdi, bedeninden yeni ayrılmış. İşte böyle böyle bir sürü ilginç şeyler yaşatarak köklerini salarak ve beni her anlamda köklerimden sallayarak girdi Şahmaran hayatıma… Ben de teslim oldum ve gerçek anlamıyla kendi adıma içsel olarak da, kariyer anlamında da yepyeni bir yolculuğa çıktım. Sıfırdan koymaya başladım tuğlaları…
4. Dizide canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz? Şahsu, sadece annesinin ölümünden sonra dedesiyle hesaplaşmak üzere yola çıkan bir akademisyen aslında. Ancak her şeyden bir haber onun için yepyeni bu dünyanın içine çekilirken hem geçmişiyle, kökleriyle yüzleşiyor hem de bir kehanetin çok önemli bir parçası olduğu gerçeğini öğreniyor. Bir gün kasabaya bir kız gelir… Bu sezon gerçek anlamda bir doğum bence tüm karakterler için. Adeta bir yılanın deri değiştirmesi gibi. Hepsi geçmişin ağırlığından artık kurtulmak ve yeniye yer açmak için türlü sınavlardan geçiyor. Doğru bildiklerini, alışıla geleni, kaderi, hakikati yerle bir edip yeniden inşa ediyorlar. Yeni düzen ve denge için bilinmeze doğru ilerliyorlar. Buldukları şey ise bir sır değil. Fabrika ayarlarına geri dönmek. En ilkel dürtü ve duygularla…
Pelerin: Hakaan Yıldırım
Eldiven: Züleyha Kuru
Yüzükler: Bulgari
5. Rolünüze nasıl hazırlandınız? Dizinin tarzı ve uygulanış biçimi sebebiyle benim için de bilinmez ve öngörülemez çok fazla şey vardı. Adana’nın doğası, atmosferi, ekibin çok kısa sürede bir aile haline gelmesi ve herkesin o tılsıma inanması sebebi ile bana tek bir şey yapmak düşüyordu. Kendimi tamamen bırakmak… Ben de öyle yaptım. O yüzden nasıl hazırlandığımın cevabı yok bende. Tam da hikayedeki gibi alıştığımın dışına çıkmayı, teslim olmayı ve yeni keşifler yapmayı istedim kendi adıma da.
6. Yeni yılda kendinizle ilgili ne gibi yeni kararlar aldınız?
Her yeni yılda daha çok dilediğim şey daha fazla mutlu an biriktirmek her anın tadını çıkarmak. Her şey geçiyor, bitiyor, başlıyor ama geriye sana kalan tek şey mutlu anıların.
7. Oldukça yoğun bir tempoda yaşıyorsunuz. Bu süreçte dengenizi korumak için neler yapıyorsunuz? Size huzur veren en önemli şeyler nelerdir?
Sevdiğim insanlarla vakit geçirmek, bana iyi gelen şeyleri yapmak. Sofralarda güzel muhabbetler etmek, güzel yemekler yiyip şarkılar söylemek, seyahat etmek, okumak, izlemek, uyumak…
8. Şu sıralar sizi en çok ne mutlu ediyor?
Çalışmak, çalışmak, çalışmak…
Tulum: Zeynep Arçay
Kolye ve Yüzükler: Bulgari
Burak Deniz
1. Sizin için hayatı kutlamaya değer kılan şeyler nedir?
Bazen insan nefes alabildiği için bile mutlu olabileceğini unutuyor. Hayat zor farkındayım hatta çok az şeyin maddi veya elle tutulur şeylerle ilgisi var. İnsan olmak, kalmak zor bazen... Boşluk duygusu, umutsuzluk, kaygılar bazen kör edebiliyor bizi.
O nedenle kutlamalar sizi o an'a, o anda orada bulunanlara daha da yaklaştıran, kendinizi ödüllendirdiğiniz bir organizasyona dönüşüveriyor bence.
Bir bakıma başınıza gelen güzel, hoş şeyi meşrulaştırıyor gibi. Aldığım güzel bir haber, sevdiklerimin başına gelen, onları mutlu eden şeyler, iyi geçen bir proje, doğum günleri, kazanma ve başarma hissi veren sonuçlar, başına gelen nahoş bir olayın tatlıya bağlanması veya artık geçmesi. Kutlanacak o kadar şey var ki. Genel olarak severim ben kutlamaları. Sizi mutlu eden her kutlama, tek başınıza bir kek bir mum söndürmek de buna dahil; ertelenmemeli.
Serenay Sarıkaya
Pelerin: Hakaan Yıldırım
Eldiven: Züleyha Kuru
Yüzükler: Bulgari
Burak Deniz
Ceket: Saint Laurent/Beymen
2. Kutlama denince aklınıza ilk düşen anıyı merak ediyoruz. Unutamadığınız, sizin için özel olan bir kutlama anınızı paylaşır mısınız? Ailemle geçirdiğim bir doğum günü vardı. Şu an hayatta olmayanlarla birlikte. Uzun saatlere kadar devam eden bir geceydi. Hissettiklerimi bazen hatırlayıp tatlı tatlı hüzünlendirdiğim olur kendimi.
3. Mitolojik öğelerden beslenen “Şahmaran” dizisinde rol alıyorsunuz. Sizi bu projeye çeken ne oldu? Seçtiğim projelerin beni sınamasını, farklı olmasını çok gözetiyorum. En başta mistik, doğaüstü bir hikaye olması beni çekti diyebilirim. Bulunduğu platform, oyuncular ve teknik ekipteki isimleri duyunca da bir an bile düşünmedim kabul etmek için. Ortaya çıkan iş ve hissiyatım da doğru seçimi yaptığımı kanıtlar nitelikte.
Yüzükler: Bulgari
4. Dizide canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?
Maran bir Mar, yarı insan yarı yılan yani. Kehanette adı geçen 'işaretli doğan' rolünü üstleniyor. Ama bu rol ona ağır geliyor ve bir yandan kehanetin düşünüldüğü sonucu getirmeyeceğine inanırken bir yandan da kader denen hadisenin pek de kişinin ne istediğine bakmadığıyla yüzleşecek. Bu seçilmişlik, yaşadıkları evrendeki en güçlü Mar yapıyor tabii onu. Ama o ne gücüyle ne ondan beklenenlerle ilgilenmeyip kendi dünyasında kavrulurken kasabaya gelen kehanette beklenen kızla birlikte kendinin de hiç farketmediği özelliklerini fark edecek. Gerisi sürpriz olsun.
5. Farklı karakterleri canlandırırken “kusursuz” performansı sağlamak uyguladığınız farklı teknikleriniz var mı? Yeni bir role hazırlanmak için neler yaparsınız? Ben alaylıyım. Duyguların bir takım tekniklerle değil de içten geldiğine inanıyorum. En azından bende böyle çalışıyor... Karakteri gerçek manada anlamak, sınırlarını belirlemek. Zamanı mekanı içselleştirmek ve ne dediğini, karşıya ne geçirmek istediğini anlamak. Kısacası karakterin derdini ve projedeki görevini içselleştirmek yolda alacağım yönleri netleştiriyor diyebilirim.
6. Sizi oyunculuğa çeken en büyük etken neydi? Kariyerinizdeki en büyük ilham kaynağı kimdi?
Yani inanmayacaksınız ama ben hep biliyordum... Anaokulundan beri kendimi bildim bileli piyeslerde, okul müsamerelerinde, küçük tiyatro oyunlarında buldum kendimi. Hep bir istek, bir güdüydü diyebilirim. Sonra bu bir ifade ve yorumlama biçimine dönüştü, kişisel bir manifesto bazı anlarda. Ama başlarda başka karakterlere can vermek, anlamak, diğer oyuncularla bunu paylaşmak ve izleyiciye sunmak çok heyecan verici geldi. Genel olarak oyun oynamak hele bir de iyi oyun arkadaşlarıyla birlikteysen oldukça güzel.
7. Şu sıralar sizi en çok ne mutlu ediyor?
Çalışmak ve işe yarıyorum duygusu çok tatmin edici. Bu aralar biraz kendime yöneldim. Yeni şeyler öğreniyorum, hızlandırılmış etüt halindeyim yani. Merak ve umut bu ara beni genel olarak mutlu ediyor diyebilirim.
8. Yeni yılda kendinizle ilgili ne gibi yeni kararlar aldınız?
Biraz daha denge, amin.
Ceket: Saint Laurent/Beymen
Pantolon: Emre Erdemoğlu
Yüzükler: Bulgari
Mert Ramazan Demir
1. Sizin için hayatı kutlamaya değer kılan şeyler nedir?
İçindeyken sonsuz hissedebildiğim her anı bir kutlama gibi yaşıyorum zaten. Bu kendime ayırdığım bir öğleden sonrası da olabilir, sevdiğim bir yerde yediğim bir yemek de.
2. Kutlama denince aklınıza ilk düşen anıyı merak ediyoruz. Unutamadığınız, sizin için özel olan bir kutlama anınızı paylaşır mısınız?
İşimle ilgili bir çok anım var, arkadaşlarımla birlikte bir çok anım var; ama dediğim gibi bir durumu kutlamak için özel metotlarım yok.
3. Mitolojik öğelerden beslenen “Şahmaran” dizisinde rol alıyorsunuz. Sizi bu projeye çeken ne oldu?
Farklı bir şey. Bunu deneyimlemek istedim.
4. Dizide canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?
“Yılan olmak” ve “insan olmak”. Bu ikisi de problemlerle dolu, varoluş durumları içinde kaybolmuş ve iki dünya arasında ne istediğini kavrayamamış biri. Bu ikilem içinde, hırslarıyla boğuşurken aşık olmuş ve bu aşk için her şeyi göze almış biri.
Kazak: Dior
5. Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Küçük okumalar. Umur’un bana, benden ne istediğini doğru şekilde anlatması. Ve dizi için hazırlanan atmosfer işimi çok kolaylaştırdı.
6. Pek çoğumuz çocukken büyüyünce şu olacağım diye hayal kurarız. Siz oyuncu olma hayali kurdunuz mu? Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?
Birçok hayalim ve yeteneğim olduğunu düşünürken, hepsini yaşayabileceğim bir hikayenin içine girdim. Oyunculuk bu yüzden çok tatlı benim için. Oyunculuk serüvenime gelince, kendime ben oyuncu olacağım demekle başladı sanırım.
7. Mesleğinizle ilgili büyük hayaliniz nedir?
Oyunculuğu, biraz “profesyonel bir insan olma” gibi tanımlayabilirim. Oldukça multidisipliner bir kavram olarak görüyorum. O yüzden kendi ürettiğim hikayelere hizmet etmek için kamera karşısına geçme fikri beni heyecanlandırıyor.
8. Yeni yılda kendinizle ilgili ne gibi yeni kararlar aldınız?
Yaptığımı yapmaya devam etmek. Bir süre daha.
Burak Deniz
Ceket ve Pantolon: Celine/Beymen
Atlet: Cos
Bot: Prada
Bilezik ve Yüzükler: Bulgari
Serenay Sarıkaya
Full Look: Dior
Mert Ramazan Demir
Ceket ve Pantolon: Maison Margiela/V2K Designers
Kazak: ShopiGo
Ayakkabı: Dior
Magnet Quarterly x Netflix
Genel Yayın Yönetmeni: Selim Can Çelik, İrem Bakić
Dijital İçerikler Direktörü: Gökhan Oğuz Ünal Sosyal Medya Editörü: Sinem Durmaz Fotoğraf: Emre Güven
Fotoğraf Asistanları: Ömer Çetiner, Ada Diren Kurt
Styling: Pınar Aytaş Bozkurt
Styling Asistanı: Seda Desovalı
Serenay Sarıkaya Saç: Ferit Belli, No. 21 Hair Design Studio
Serenay Sarıkaya Saç Asistanı: Merve Rüzgar
Serenay Sarıkaya Makyaj: Hazal Öçal
Serenay Sarıkaya Makyaj Asistanı: Ceyda Uşdu
Burak Deniz Saç: Mutlu Ahmet Sinan
Burak Deniz Makyaj: Onur Bayram
Mert Ramazan Demir Saç & Makyaj: Onur Bayram
Set Tasarım: Lea Flowers & Events
Prodüksiyon: Müge Sarıoğlu, Belce Türker
Prodüksiyon Asistanı: Ceren Nur Kara
İletişim Ajansı: Golin
Comments