İlk kez reklam filmleri ile kamera karşısına geçen Çağan Efe Ak daha sonra rol aldığı film ve dizilerle oyunculuk yeteneğini kanıtladı. Mesleğini ve setlerde olmayı çok sevdiğini söyleyen genç oyuncu ile ekran yolculuğunu konuştuk.
IMDb’ye göre ilk işin “Bir Gün Bir Çocuk” 2016 yılında yayınlanmış. Yani senin için setlerde büyümüş desek hiç de yanlış olmaz. Anladığım kadarıyla ebeveynlerin de kariyerini destekliyor. Bu süreç nasıl başladı ve devam etti?
Evet, sanırım setlerde büyüdüm diyebiliriz. Sete ilk girdiğim günden beri bu işi yapacağıma inanmıştım. Ailem de bana destek oldu, sevdiğim işi yapmam konusunda cesaretlendirdiler. Süreç biraz tesadüfle başladı aslında, sonra devamı geldi. Seni “Deha”da izlediğimde bu kadar genç olduğunu tahmin etmemiştim aslında.
Geri dönüp baktığımda, projelerdeki hâllerini hatırladıkça gelişimin gözümün önünden geçti. Kariyer yolculuğunda ebeveynlerinin rolü neydi?
Çocuk oyuncuysanız ebeveynlerin davranışı gerçekten çok önemli oluyor. Çünkü ilk rota aile tarafından oluşturuluyor. Genelde “Başka bir mesleğin olsun, oyunculuğu hobi olarak yap” diyor aileler, bu da çocuğu bir karmaşaya sokabiliyor duygusal olarak. Ben şanslı bir çocuktum diyebilirim net olarak.
Sosyal medyanın hayatındaki yerini nasıl ifade edersin? Takipçilerinle nasıl bir ilişkin var?
Sosyal medyayı seviyorum ama çok aktif kullandığım söylenemez. Takipçilerimle güzel bir bağ var aramızda. Aslında onlarla beraber büyüdük bir anlamda. Bu kadar genç yaşta ekran önünde olmanın dezavantajını hiç yaşadın mı? Elbette dezavantajlarını da yaşadım ama bu bir tercih. Okulla beraber oyunculuk yaptığında normal bir öğrenciden daha çok efor sarf etmen gerekiyor mesela. Ama ben sette olmayı çok sevdiğim için buna değer.
Neler izlemekten hoşlanır, nasıl bir rol gelse asla reddetmem dersin?
Genelde film izliyorum, pek iyi bir dizi izleyicisi değilim. Asla reddetmem ya da asla oynamam dediğim bir rol yok aslında. Senaryo ve çalışacağım ekip belirleyici oluyor. Oyunculuk, uzun çalışma saatlerinin yanı sıra duygusal olarak da yorucu bir iş. Yüksek bir tempoda hiç bozulmayacak bir dikkat istiyor.
Yorulduğun oluyor mu yoksa asla pes etmem diyor musun?
Oyunculuk çok tuhaf hazzı olan bir iş, elbette çok yoruluyorsun fiziksel ve duygusal olarak ama hazzı daha büyük. Kamera arkası tüm çalışanlar için de böyle, bu konunun sette sohbeti hep olur: “Çok yorucu, başka sektöre geçeceğim” derler ama asla geçemezler. Çünkü set vazgeçilmesi zor, başka türlü bir deneyim.
Oyunculuk elbette eğitimle ilgili olsa da geleneksel olarak usta- çıraklığın da büyük katkı sağladığı bir meslek. Böyle bir ilişki kurma şansın oldu mu?
Bir usta-çırak ilişkisi deneyimledim diyemem henüz ama birlikte rol aldığım kişilerin çoğu destek oldu bana. Hepsinden bir şeyler öğrendiğimi söyleyebilirim.
Modayla ilgilenir misin? Kendi stilini nasıl ifade ediyorsun?
Açıkçası moda konusuna pek hâkim değilim. Stilimi ifade etmem gerekirse, rahat ve şık denebilir belki. Genelde koyu ve pastel renkleri seviyorum. Günlük hayatımda genelde spor giyiniyorum. Bir kıyafeti ya da parçayı sevdiysem onu onlarca yüzlerce kez giyebilirim, eskidiğinde de aynısını alabilirim. Oyunculuk farkındalığın yüksek olmasını gerektiren bir meslek.
Etrafında olup bitenleri detaylı düşünür müsün? Empati duygun yüksek midir?
Oyunculuk farkındalığı yükseltiyor bu kesin ama ben karakter olarak da zaten empati kurabilen biriydim. Oyunculukla daha da artmış olabilir elbette.
Oyunculuğun sana neyi çok iyi öğrettiğini söyleyebilirsin?
Oyunculuğun bana öğrettiği en net şey disiplin ve vazgeçmemek.
FOTOĞRAF / PHOTOGRAPHY: ONUR EŞİYOK
FOTOĞRAF ASİSTANI / PHOTOGRAPHY ASSISTANT: BEDİRHAN TOPÇU
STYLING: TOPRAK EREN GÜLDURAN
STYLING ASİSTANI / STYLING ASSISTANT: ZEYNEP GENCER
SAÇ, MAKYAJ / HAIR, MAKEUP: ONUR BAYRAM
Comments