top of page

Güzelliğe Adanmış Bir Başarı Hikâyesi: Estee Lauder

Bazı insanlar işlerini yapar, bazıları ise yaptıkları işe ruhunu katar. Estée Lauder’ın hikâyesi, yalnızca başarılı bir iş kadınının değil, güzelliği aşk ve tutkuyla başarıya dönüştüren vizyoner bir kadının hikâyesidir. O, güzelliği sadece bir dış görünüş meselesi olarak görmedi; güzelliğin kadınların kendilerini ifade etme biçimi, özgüvenin bir yansıması ve dünyaya bırakılan bir değer olduğuna inanıyordu.



Başlangıçta Estée’nin sahip olduğu en önemli şey ne büyük bir laboratuvar ne de ekipti. Sadece mükemmele duyduğu inançve bu tutkuyu herkesle paylaşma arzusu vardı. Kadınlarınne istediğini anlamada doğuştan bir yeteneğe sahip olan, mükemmel bir satış ve pazarlama insanıydı. Satış yapmak için ürünleri müşteriye anlatmanın ve sonuçlarını kendi cildinde göstermenin gerektiğine inanıyordu. Bu, şirketin olağanüstü hizmetler geleneğinin başlangıcıydı. Çantasında kendi hazırladığı cilt kremleriyle kuaför salonlarını dolaşırken, her kadına bire

bir dokunuyordu. Onlara sadece ürünlerini anlatmıyor, bizzat ciltlerine uyguluyor, sonuçlarını göstermeden hiç bir yere ayrılmıyordu. “Bir kere denemeleri yeter, gerisini zaten onlar isteyecek,” diyordu. Estée Lauder’ın iş hayatındaki cesur ve tutkulu yaklaşımını, “Başarıyı hiçbir zaman için hayal etmedim, onun için çalıştım” cümlesi özetliyordu. Aynı zamanda, ağızdan ağıza yapılan reklamcılığın gücüne de inanarak, “Telephone, Telegraph, Tell a Woman” mottosunu benimsedi. Estée Lauder ürünlerini satın alan müşterilerine ücretsiz örnekler sunarak, “Satın Alana Hediye” fikrini standart bir güzellik endüstrisi uygulaması olarak yerleştirdi. Güzellik tezgâhlarında bu ücretsiz örnekleri kişisel olarak dağıtmaya da devam etti.

Geliştirdiği her ürün, bir hikâyeye ve mesaja dayanıyordu. Parfümleri yalnızca kokularıyla değil, anıları ve duyguları çağrıştıran şişeleriyle dikkat çekiyordu. Rujlar sadece dudaklara renk veren birer aksesuar değil, cesaret ve kendini ifade etmenin bir aracıydı. Ona göre güzellik, kişinin en güçlü aksesuarıydı ve her kadın, ancak kendini değerli hissederek güzel olabilirdi.


CESARETİN VE YENİLİĞİN ÖNCÜSÜ


Bu düşünceyle, 1953 yılında güzellik dünyasında devrim yaratan “Youth-Dew”i yarattı. O dönemde Amerikalı kadınlar, parfümü yalnızca özel günlerde kullanır ve genellikle doğum günü ya da yıl dönümlerinde hediye olarak alırdı. Ancak Estée Lauder, kadınların kendi parfümlerini kendilerinin satın alabileceği bir dünya hayal etti. Youth-Dew, yalnızca bir banyo yağı olarak değil, aynı zamanda kalıcı ve büyüleyici bir cilt parfümü olarak tasarlandı. İçeriğindeki gül, yasemin, vetiver ve paçuli notaları ile benzersiz bir koku sunan bu ürün, parfüm alışkanlıklarını tamamen değiştirdi. Kadınlar artık yalnızca hediye olarak almayı beklemek yerine, kendi kokularını seçiyor ve her gün kullanıyorlardı. Bu yenilikçi yaklaşım, Estée Lauder’ı küçük bir girişimden, milyon dolarlık bir markaya dönüştürdü.

Elbette Estée’nin vizyonu burada bitmedi. Kendi ismini taşıyan markasının ötesine geçerek güzellik dünyasında daha fazla yenilik yapabileceğini fark etti. Sektörde farklı ihtiyaçlara hitap eden yeni markalar yaratma fikriyle; Aramis, Clinique, Prescriptives, Lab Series ve Origins gibi alt markaları hayata geçirdi. Her zaman en yüksek kaliteyi korumak ve müşteri deneyimi en büyük önceliği oldu. Bugün Estée Lauder, yalnızca bir marka ve şirketler grubunun ismi değil, güzelliğin özgüvenle, cesaretle ve yenilikle iç içe geçtiği bir başarı simgesi. Onun hikâyesi, bir kadının hayallerini gerçeğe dönüştürmesinin, tutkunun bir vizyona, vizyonun başarıya dönüşmesinin öyküsü.


BİR MİRAS, BİR İLHAM KAYNAĞI


Bana göre Estée Lauder’ın asıl başarısı kararlılığı, ezber bozan duruşu ve cesaretiyle, yalnızca kendisine değil, onun izinden gidecek tüm başarılı kadınlara işini tutku ile başarıya taşıyan bir örnek olarak ilham kaynağı olmasıdır. Onun yarattığı miras, sadece bir kadının güzelliğe olan ilgisinin değil, bir vizyonun,bir hayalin, tutkunun ve başarının öyküsüdür. Estée Lauder, bir güzellik şirketi kurmanın ötesinde “her kadının güzel olabileceği” düşüncesini bir yaşam felsefesi haline getirmeyi başardı. Bu felsefe, geçmişten bugüne tüm kadınların kendilerini ifade etme biçimini değiştirerek onlara ilham vermeye devam ediyor.


Bugün Estée Lauder, yalnızca bir marka ve şirketler grubunun ismi değil, güzelliğin özgüvenle, cesaretle ve yenilikle iç içe geçtiği bir başarı simgesi.



 
 
 

Comentarios


bottom of page