GÜZELLİK STANDARTLARINI YENİDEN TANIMLAMAK: Z Jenerasyonu ve Metaverse işleri değiştiriyor.

Z Jenerasyonu güzellik normlarına kafa tutup onları yeniden tasarlıyor ve muhtemelen önümüzdeki 10 yıl boyunca neyin güzel olacağına onlar karar verecek. İki dünya arasında büyümüş bir nesilden söz ediyoruz: Hızla değişen dijital dünya ile her gün üstesinden gelinmesi gereken yeni zorluklar, stresler ve engeller çıkarmaya meraklı fiziki bir dünya. Bunun sonucunda güzellik standartları ve bilhassa güzellik tanımı sorgulanarak tartışmaya açılıyor. Artık güzelliğin tek bir tanımını bulmak zor. Eskiden “kusur” kabul edilecek özellikleri için tercih edilen mankenler görüyoruz; çilleri, yara izlerini, çatlakları görüyoruz. On yıl önce “güzellik” yüzünüzü fondöten katlarıyla matlaştırarak kusurları kapatmak anlamına geliyordu. Bugünse güzellik reklamlarında “temizlenmiş”, kusursuz imgeler görmek istemiyoruz. Kendi kusurlarımızı taşımak için heyecan duyuyoruz. Dolayısıyla artık güzellik kusur; güzellik cesur olan...

DEĞİŞEN TRENDLER

Her zaman olduğu gibi, insanların kendilerini sunma biçimlerinin altında bir anlam yatıyor. Örneğin, Z Jenerasyonu, makyajı yalnızca oldukları kişiyi yansıtmak için değil, o gün olmak istedikleri kişiyi yansıtmak için de kullanıyor. Cesur çizgiler, çarpıcı şekiller ve parlak dudaklar geri dönse de söz konusu Z Jenerasyonu olduğunda trendler daima değişim içerisinde. Her gün kullandıkları bir makyaj stilleri yok. Çok daha deneysel bir tutum sergiliyorlar. Bunun sebebi, kişiliklerinin farklı yönlerinin yanı sıra farklı ruh hâllerini ve duygularını da benimseyebiliyor olmaları. Z Jenerasyonu, markaların nihayet “Kendin olabilirsin!” dediği bir çağda yaşıyor. Bu değişimin bir bölümü influencer kültürünün yükselişi ile gerçekleşti. Z Jenerasyonu, dünyada değişime imza atan ve inandıkları meselelerde duruş gösterebilen markaların peşinde. Instagram’ın 2022 Trend Raporu’na göre ankete katılan her üç kişiden biri ,“bitki temelli cilt bakımı, vegan makyaj, daha az cilt bakım ürünü kullanmak ve ‘temiz’ içerikli ürünler” gibi konuları kapsayan “temiz” makyaj ve güzellik ürünleri hakkında bilgi edinme ve bunları satın almayla daha çok ilgilendiğini söylüyor. Z Jenerasyonu’nun “temiz” cilt bakımı ürünlerine duyduğu heves ve içeriklere dair sofistike anlayışı, endüstriyi dönüştüren gücün ta kendisi. Kendileriyle arkadaş gibi bağ kurabilen markalar istiyorlar. Z Jenerasyonu üyeleri ayrıca işin mutfağında ne olduğunu öğrenmekten de büyük keyif alıyor; meselelere şeffaf bakmanın peşindeler. Onlar için bir güzellik markasının çevre dostu ve vegan olması, hayvanlar üzerinde denenmemiş olması ve doğru olanı savunması önem taşıyor.

METAVERSE'E DOĞRU

Z Jenerasyonu ve dijital dünya makyaj ve güzellik standartlarımızı durmaksızın dönüştürürken şimdi de hâlâ çoğumuzun acemisi olduğu metaverse dünyasına geçiş yapıyoruz. Çağımızın hızla değişen dünyasının alışılagelmiş hızıyla, güzellik markaları dijital dünyaya da adım atıyor. Oyuncular sanal kozmetiklerle avatarlarını kişiselleştirerek oyun deneyimine yaratıcılığın ve kişiliğin yeni biçimlerini kazandırıyorlar. Oyuncular artırılmış öz ifade biçimleri için dijital yüksek moda kıyafetlere, saç ve makyaj seçeneklerine yöneliyor. Nars Cosmetics ve Gucci gibi geleneksel güzellik markaları, oyuncuların kullanabileceği sanal makyaj stilleri yaratıyor. Metaverse’te pazarlama henüz emekleme aşamasında olsa da markalar sanal dünyanın sınırsız ihtimallerini keşfetmeye başladı bile. Oyuncular “meta-güzellik” uygulamarıyla dans ederken, markalar söz konusu evrende güzellik ürünlerini satma ve tanıtma fırsatı bulmaya devam edecek gibi görünüyor. Yakında hepimiz çok çeşitli avatarlarımız için kocaman bir dijital gardırop ve kozmetik çekmecesi dizmeye başlayabiliriz!