İnsanoğlu, yeni çağ tüketicilerinin kreatif dijital ortamlarda online zaman yönetimini nasıl yaptığıyla ilgili doğal bir evrim sürecine tanık oluyor. 2020 yılında Gen-Z’nin ekran önünde geçirdiği ortalama süre, sekiz saate çıkmış. Pandeminin sosyalleşmeye vurduğu darbeyi düşündüğümüzde, kendini izole ve yalnız hisseden insanların birbiriyle etkileşime girmek için sanal dünyanın cazibesine kapılmasına hak vermemek elde değil. Üstelik bu dünya gün geçtikçe daha çok boyutlu, deneyim dolu ve kolektif bir hale geliyor.
Teknolojisiz yapamaz hale gelen genç kitleler sosyal medyadan bilgisayar oyunlarına, ikinci dünyalardan sanal pazarlara uzanan dijital dünyada giderek daha fazla vakit geçirir hale gelirken avatarları için kenara koydukları dijital varlıkları harcamaktan da çekinmiyor. Dünya hızla değişirken markalar da bu yeni gerçekliği; insanların çalıştığı, oyun oynadığı, sosyalleştiği ve “para” harcadığı bu metaverse’ün müşterileriyle daha derin bir bağ kurmak için bir fırsat olarak görüyor. Kendinizi ifade edebileceğiniz daha fazla “ikinci dünya” oluşması, moda markaları için de katma değer yaratabilecekleri daha fazla sanal platform anlamına geliyor. Bu doğrultudaki en önemli hedeflerden biri video oyunları ve tasarımcı işbirlikleri. Balenciaga, Sonbahar/Kış 2021 koleksiyonunu bir video oyunu halinde tanıttıktan sonra, oyun devi Fortnite ile bir araya gelerek satın alınabilir sanal giysiler ve aynı zamanda fiziksel ürünler içeren bir ortaklığı hem geleneksel kanallarda hem de Metaverse üzerinden duyurdu. Ralph Lauren, sanal bir moda koleksiyonu oluşturmak için Güney Koreli sosyal ağ uygulaması ZEPETO ile çalışarak kullanıcılarına avatarlarını dijital olarak giydirme fırsatı sundu. Asya-Pasifik ülkelerinde oldukça popüler olan ZEPETO ile çalışan sadece Ralph Lauren değildi; Gucci de interaktif Gucci Villa’yı yaratırken ZEPETO ile işbirliği yaptı. Gucci aynı zamanda oyun platformu Roblox’un yanı sıra Pokémon Go ve Animal Crossing için de dijital varlıklar yarattı.
YENİ İŞ MODELLERİ
Bir dizi dijital ortamda kendini gösteren sanal giysilerin Instagram ve Snapchat kullanıcılarının filtre uygulamalarının bir uzantısı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Oyunlar ve sosyal medyanın da ötesindei yapay zekâ (AI) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri de sanal modadan faydalanan yeni iş modellerini hayatımıza kattı. Bunlardan biri olan DressX’in kurucu ortağı Daria Shapolova müşteri profilini iki gruba ayırıyor: “İlk olarak dijital moda fikrini hemen anlayan ve lüks ürünlerin aktif müşterisi olan Y kuşağı var. Yeni bir şey denemek istiyorlar, bu yüzden bu teknolojileri sosyal medyadaki varlıklarını parlatmak için kullanıyorlar. Sonrasında, videoların ana iletişim aracı haline geldiği Snapchat veya TikTok gibi platformlarda bulunan Gen-Z müşterileri var.”
NFT'LER VE DAHA FAZLASI
Son yıllarda hayatımıza yeni bir heyecan katan NFT’ler de sanal ortamda başka bir başlığın konusu olabilecek kadar ciddi bir patlama yarattı. The Dematerialised’ın kurucusu Karinna Nobbs’un dediği gibi: “Dijital mülkiyeti, yaratıcı yapıları ve yaratıcı ekonomiyi, hatta parayı nasıl gördüğümüzü temelden değiştirecek. Bu internetten çok daha büyük.” The Fabricant, DressX ve RTFKT gibi dijital moda yaratıcıları, birikim ve yatırım yapmak isteyen tüketicilerine, NFT’ler tarafından kimliği doğrulanmış (product authenticated) dijital giysiler sağlıyor. Lüks markalar ise oyun evreninde bir etkileşim dalgası yaratıyor. Louis Vuitton, 200. yıl dönümü için Beeple (Mike Winkelmann) tarafından tasarlanan, tahsil edilebilen NFT’lerle bir video oyunu başlattı. Bir ay süren “Louis The Game” zamanın ötesinde geçen ve markanın kurucusunun yolculuğunu anlatan bir hikâye anlatıyordu. Hikayedeki altı hayali dünya, ikonik LV monogramlarıyla canlandırılmıştı. Dolce & Gabbana, fiziksel tasarımların yanı sıra satışa sunulan dokuz parçalık bir NFT koleksiyonu oluşturmak için dijital lüks ve modaya yönelik bir platform olan Unxd küratörlüğünde bir işbirliği gerçekleştirdi. Dolce & Gabbana’nın bu koleksiyonu 5,7 milyon dolar değerindeydi. NFT’ler etrafında dönen bu yeni dünya, daha geniş kitlelerin online etkileşimi ve ilgisiyle giderek daha fazla markayı diğerlerinden ayrışmak için yaratıcı yollar bulmaya itecek. Tekrar eden içerikler yerine özgün formatlar ve benzersiz deneyimler vadeden marka stratejilerinin yeni el kitabı “Kripto Moda”, oyununun baştan yazıldığı yeni başucu kitabımız olacağa benziyor.