Bu yıl 52. kez düzenlenen İstanbul Müzik Festivali'nin 37 yıldır kesintisiz olarak sponsoru olan Mercedes-Benz Otomobil'in Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Ezgi Yıldız Kefeli ile hem festival hem de kadın liderliği hakkında sohbet ettik.
2023 verilerine göre Fortune 500 listesindeki şirketlerden 50’den fazlasının başında kadın liderler var. Kadın liderliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunun daha fazlasına ihtiyacımız var bence.
Bu veriler oldukça sevindirici ve cesaret verici. Bu gelişmeler, kadınların liderlik potansiyelini tanıyan ve onlara fırsatlar sunan şirketlerin arttığını gösteriyor. Kadınların iş dünyasındaki liderlik rollerinde daha fazla görünürlüğü, çeşitliliğin artmasına ve farklı perspektiflerin iş süreçlerine yansımasına olanak tanıyor. Ayrıca, kadın liderlerin iş dünyasında daha fazla temsil edilmeleri, genç kadınlara da rol modelleri sunuyor. Araştırmalar, çeşitliliğin, şirketlerin yenilikçilik, karar alma süreçleri ve performansı üzerinde de olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. Kadın liderliği konusunda daha fazla ilerleme kaydetmek için cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık konularında daha çok çabaya ihtiyaç var.
Öncelikle, şirketlerin cinsiyet eşitliğini teşvik eden politikalar geliştirmesi ve uygulaması gerekiyor. Bu politikalar, kadınların iş dünyasında daha fazla görünürlüğü ve fırsatı elde etmelerine yardımcı olacaktır. Ayrıca, eğitim ve gelişim fırsatları sunularak kadınların liderlik becerilerini geliştirmeleri de teşvik edilmeli. Mentorluk programlarının da kadın liderlerin desteklenmesi ve yeteneklerinin ortaya çıkarılması açısından etkili olduğunu düşünüyorum. Ancak, en önemli adım, en üstten başlayarak şirket kültürünün ve kimliğinin içine cinsiyet eşitliği ve kadın liderliği değerlerinin yerleştirilmesidir.
Hepimiz içinde bulunduğumuz yapılarla ilgili pek çok hayal kurarız. Siz Mercedes-Benz kurumsal iletişiminin başına geçtiğiniz ilk günden bugüne hedeflerinizi ve hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?
Bu göreve geldiğim ilk günden bu yana, hedeflerime ve hayallerime doğru adım adım ilerliyorum. Göreve başladığımda belirlediğim temel hedefler arasında şirketin iletişim stratejisinin güçlendirilmesi, markanın değerlerinin vurgulanması ve topluma karşı sorumluluklarımızın artırılması yer alıyordu. Bu hedefler doğrultusunda, ekip arkadaşlarımla birlikte önemli adımlar attığımıza inanıyorum. Ancak, bu süreçte bir lider olarak her zaman daha fazlasını yapma arzusuyla hareket ettim. Sürekli iyileştirme ve yenilikçi yaklaşımlar benim için çok önemli. Bu doğrultuda ben ve ekip arkadaşlarım olarak gelecekte de markamızın değerlerini en iyi şekilde yansıtacak ve topluma katkı sağlayacak projeler geliştirmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar edindiğim tecrübeler ve elde edilen başarılar, hedeflerimin ve hayallerimin gerçekleştirilmesinde bir motivasyon kaynağı olmuştur. Bu yolda daha ileriye gitmek için heyecanla çalışmaya devam edeceğim.
Mercedes-Benz, bu yıl 52’incisi düzenlenen Türkiye’nin en eski klasik müzik etkinliklerinden biri olan İstanbul Müzik Festivali’ni 37 yıldır kesintisiz olarak destekliyor. Bu uzun iş birliği pek çok açıdan müthiş bir kurumsal devamlılık örneği bence. Mercedes Benz’in sanata olan bu yatırımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Nitelikli sanat etkinliklerinin kalitesinden ödün vermeden sürdürülebilmesi için uzun soluklu desteklerin büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Sürdürülebilirlik değerlerimizle örtüşen bu uzun soluklu desteğin arkasındaki temel motivasyon, kültür ve sanatın evrenselliğini ve erişilebilirliğini artırmaya yönelik kararlılığımızdır. Sanat, insanları bir araya getiren, duyguları ve düşünceleri ifade etmenin güçlü bir aracı. Bu nedenle, dünyanın dört bir yanından seçkin orkestraları ve yetenekli solistleri ağırlayan İstanbul Müzik Festivali gibi önemli etkinlikleri destekleyerek, sanatseverleri dünya çapında ünlü müzisyenlerle bir araya getirmeyi ve onlara unutulmaz müzik deneyimleri yaşatmayı amaçlıyoruz. Kültür ve sanatın yaşamımıza kattığı değeri anlamak ve desteklemek, Mercedes-Benz’in kurumsal misyonunun ayrılmaz bir parçası. Bu iş birliği de sadece bir etkinliği desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda sanatın toplumda olumlu bir etki yaratmasını da sağlıyor. Sanatı, insanları bir araya getiren, yeni fikirlerin ve perspektiflerin ortaya çıkaran bir platform olarak görmek, Mercedes-Benz'in topluma katkı sağlama ve sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etme vizyonunu yansıtıyor.
Mercedes Benz’in festivalde özel bir etkinliği de olacak mı?
Bu yıl, dünyanın en iyi orkestralarından biri kabul edilen Budapeşte Festival Orkestrası ve usta piyanist Francesco Piemontesi, Mercedes-Benz’in katkılarıyla müzikseverlerle buluşuyor. Budapeşte Festival Orkestrası’nın etkileyici performansı ve Francesco Piemontesi’nin özgün yorumlarıyla Johannes Brahms’ın eserlerinin dinleyicilerden tam not alacağına inanıyorum. Günümüzün en vizyoner şeflerinden Iván Fischer’ın yönetimindeki konser, özellikle klasik müzik tutkunlarına unutulmaz bir deneyim yaşatacak.
Ayrıca festivalin yıllardır büyük bir beğeniyle takip edilen ve İstanbul’un parklarını müzikle buluşturan Hafta Sonu Klasikleri, bu yıl da Mercedes-Benz’in sponsorluğunda gerçekleşecek. Bu kapsamda Hollandalı acapella korosu MAZE Voices Fenerbahçe Parkı’nda, klasik müziği cazla buluşturan The Preda Brothers ve Avusturyalı şan-piyano ikilisi Mina Mas Yıldız Parkı’nda sahne alacak.
Sizin müzikle aranız nasıl?
Klasikten caza çok geniş bir yelpazede bir dinleyici olduğumu söyleyebilirim. Farklı müzik türlerinde keşfe çıkmayı ve yeni seslerin peşinden gitmeyi de severim. Müziğin ruhu besleyen ve ruh halini olumlu yönde etkileyen bir güç olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda zihni açan ve içsel bir denge yaratan yönü de var. Müziğin hem insanların hayatlarında önemli bir rol oynadığına ve hem de kültürel deneyimimizi zenginleştirdiğine inanıyorum. Bu nedenle, müziğin hayatımın vazgeçilmez bir parçası olduğunu söyleyebilirim.
Comments