Volvo ile The Ocean Race Europe 2025’te Final Heyecanı
- Magnet Quarterly

- 24 Eyl
- 5 dakikada okunur
Uzun yıllardır Volvo Cars’ın da destekçileri arasında olduğu dünyanın en zorlu ve en prestijli açık deniz yelken yarışı olan The Ocean Race Europe’un 2025 finali Montenegro’nun Boka Bay limanında tamamlandı. Bu sene “Connecting Europe” sloganı altında, Baltık Denizi'nden başlayıp Kuzey Denizi ve Manş Denizi boyunca, Atlas Okyanusu ve Akdeniz'e kadar uzanan ve Karadağ'ın Boka Körfezi'nde son buldu. Biotherm takımı 2025 The Ocean Race Europe’ta birinciliği kazanırken Paprec Arkea ikinci, Team Holcim-PRB ise üçüncü oldu.

Volvo Cars, The Ocean Race’in uzun yıllardır destekçisi
Volvo Cars, 1973 yılında Whitbread Round the World Race adıyla ilk kez start alan bu yarışın isim haklarını 1998 yılında satın alarak açık deniz yat yarışlarına büyük bir yatırım yaptı. 2001-2002 sezonundan itibaren Volvo Ocean Race olarak adlandırılmaya başlanan yarış ilk dönemde dört yılda bir düzenleniyordu ve dünyanın en zorlu yarışı olarak tanımlanıyordu. 2005’ten itibaren üç yılda bir organize edilmeye başlandı. 2018 senesinden itibaren isim hakkını veren Volvo, The Ocean Race’in hâlâ en önemli destekçileri arasında yer almaya devam ediyor.
Volvo Cars için The Ocean Race, yalnızca bir yelken yarışı değil; insan ile doğa arasındaki bağın en saf hâli. Yarışın dalgalarla, rüzgârla, belirsizlikle örülü zorlu yolculuğunda, güvenlik ve sürdürülebilirlik her şeyin merkezinde yer alıyor.
Bugün teknelerin gövdesinde taşıdığı sensörler, yalnızca birer ekipman değil; okyanusların sesini dünyaya ulaştıran araçlar. Volvo’nun desteğiyle toplanan mikroplastik ve iklim verileri, bilim insanlarına umut olacak projelerin temelini atıyor. Böylece her etap, sadece bir rekabet değil, aynı zamanda gezegenimizin geleceği için verilen ortak bir mücadele anlamına geliyor.

Volvo Cars’ın 2030 yılına kadar küresel satış hacminin yüzde 90’nın şarj edilebilir otomobillerden oluşması, 2040’ta da iklim nötr bir şirket olma hedefi, The Ocean Race’in ruhuyla birleşiyor. Bir anlamda açık denizlerde olduğu gibi, yollarda da Volvo’nun amacı aynı: insanları ve gezegeni korumak.
Volvo Cars’ın sürdürülebilirlik yaklaşımı ve The Ocean Race
Kurulduğu günden bu yana güvenliği odağına alan Volvo Cars, bu anlayışı gezegenin güvenliği için de sürdürüyor. Marka:
2025 itibarıyla satışlarının yarısını tamamen elektrikli modellerden oluşturmayı,
2030 yılına kadar satışlarının %90’ının şarj edilebilir otomobillerden oluşturmayı,
2040 itibarıyla tüm operasyonlarında iklim nötr olmayı hedefliyor.

Avrupa’yı baştan başa geçen yolculuk
The Ocean Race Europe bu yıl 10 Ağustos’ta Almanya’nın Kiel kentinden hareket etti. Yedi IMOCA 60 sınıfı teknenin* mücadele ettiği yarışta ekipler, Kuzey Avrupa’dan Akdeniz’e uzanan 5 etaptan oluşan zorlu parkuru tamamlamak için yelken açtı.
Rota boyunca sırasıyla Almanya (Kiel), Birleşik Krallık (Portsmouth), Portekiz (Matosinhos/Porto fly-by), İspanya (Cartagena), Fransa (Nice) ve İtalya (Genova) limanlarına uğrayan tekneler, yarışın beşinci ve son ayağı için 7 Eylül’de İtalya’nın Genova kentinden yola çıkarak Karadağ’ın Boka Bay kıyılarına doğru yol almaya başladı. Tivat’taki Boka Bay limanında yapılan final ve kıyı yarışı ile sezonu tamamlandı.
20 Eylül Cumartesi günü gerçekleşitirilen final yarışında The Ocean Race Europe, Karadağ’ın kıyı kenti Tivat’ta düzelenlendi. Son koy içi karşılaşmayı diğer etaplarda da yarışı uzun süredir birinci sırada sürdüren Biotherm kazandı ve 48 puanla şampiyonluğunu yazdırdı. Biotherm’in beklenen birinciliği sebebiyle son yarışın heyecanını en çok Paprec Arkéa ve Team Holcim-PRB yaşadı. 2025 The Ocean Race Europe’ta Paprec Arkea ikincilik kürsüsüne çıkarken Team Holcim-PRB üçüncü oldu.

2025 The Ocean Race Sıralaması
1. Biotherm
2. Paprec Arkéa
3. Team Holcim PRB
4. Team Malizia
5. Be Water Positive
6. Allagrande Mapei Racing
7. Team Amaala
The Ocean Race Europe 2025 Etaplar
Kiel (Almanya) → Portsmouth (Birleşik Krallık)
Portsmouth → Cartagena (İspanya) / Porto fly-by
Cartagena → Nice (Fransa)
Nice → Genova (İtalya)
Genova → Boka Bay (Karadağ) + final
Boka Bay Volvo Studio’da Elektrikli Vizyon: Sürdürülebilir Geleceğin İzleri
Bu yıl The Ocean Race’in final etabına ev sahipliği yapan Karadağ Boka Bay’de, final yarışı heyecanını paylaşmaya gelen ziyaretçiler aynı zamanda Volvo Studio’da markanın geleceğe dönük mobilite vizyonunu da yakından deneyimledi. Burada, Türkiye’de de haziran ayında lansmanı yapılan ve Türkiye yollarına çıkan tamamen elektrikli kompakt SUV Volvo EX30; sürdürülebilir malzemeleri, akıllı iç mekân tasarımı ve şehir içinde tek pedal sürüş kolaylığıyla öne çıktı. Sahneye çıkan bir diğer yenilik, markanın ilk tamamen elektrikli sedanı Volvo ES90, şık tasarımı, geniş yaşam alanı ve uzun menzil kapasitesiyle ilgi topladı. Volvo’nun amiral gemisi SUV’si EX90 ise yedi kişilik oturma düzeni, LiDARdestekli ileri güvenlik teknolojileri ve 600 km’ye varan elektrikli menziliyle geleceğin güvenli ve sürdürülebilir mobilitesine dair güçlü bir vizyon sundu.
Volvo EX30: Şehirli, kompakt ve çevreci bir duruş

Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olan EX30, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.
Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. Premium B segmentinde elektrikli SUV sınıfında yer alan EX30, şehirli ve çevreci yaşam tarzını benimseyen bireyler ve genç aileler için ideal bir seçenek sunuyor.
EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor. İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan bu iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.
EX30’un teknik özellikleri arasında 204 hp tek motorlu ve 428 hp çift motorlu versiyon seçenekleri bulunuyor. 0–100 km/s hızlanmasını yalnızca 3.6 saniyede tamamlayan Twin Motor versiyonu, yüksek performans ve çevre duyarlılığını bir arada sunuyor. 476 km’ye kadar menzil, %25 geri dönüştürülmüş alüminyum ve %17 geri dönüştürülmüş çelik kullanımıyla dikkat çeken EX30, segmentinde sürdürülebilirlik standardını yeniden tanımlıyor. Soundbar ses sistemi, panoramik cam tavan, 360 derece kamera, yeni kare direksiyon ve dijital anahtar gibi detaylar ise modeli kendi sınıfında benzersiz kılıyor.
Volvo EX90: Tam boyutlu elektrikli SUV ile akıllı ve güvenli sürüş deneyimi

EX90, Volvo Cars’ın tamamen elektrikli geleceğinin amiral gemisi olarak konumlanıyor. Premium SUV segmentine hitap eden model, geniş aileleri ve konforlu, güvenli bir sürüş deneyimini önceliklendiren kullanıcıları hedefliyor.
Yeni SPA2 platformu üzerinde geliştirilen Volvo Cars’ın amiral gemisi olarak konumlandırılan modeli EX90, markanın şimdiye kadarki en akıllı ve güvenli otomobili olarak tanımlanıyor. Modelde 111 kWh kapasiteli batarya sayesinde tek şarjla 600 km’ye kadar menzil sunuluyor. 517 hp gücündeki çift motorlu versiyonu, yüksek performansı sürdürülebilirlik ile buluşturuyor. EX90; kamera, radar ve LiDARcgibi son teknoloji sensörler aracılığıyla çevresini algılayarak sürüş güvenliğini üst seviyeye çıkarıyor. Bu sensörler, sürücünün dikkat dağınıklığı veya yorgunluk gibi durumlarını tespit ederek gerektiğinde müdahale ediyor. EX90, dış dünyanın 360 derece gerçek zamanlı görünümünü oluşturmak için NVIDIA DRIVE üzerinde çalışan Volvo Cars’ın kendi yazılımını kullanıyor. Bu sistem, sürücünün tepkisini geciktiren durumlarda devreye girerek güvenliği sağlıyor. LiDAR teknolojisi, gündüz veya gece, otoyol hızlarında bile küçük nesneleri algılayarak sürücünün harekete geçmesi için ek zaman yaratıyor. LiDAR sensör destekli bu güvenlik sistemi, Nvidia Drive platformu, 14.5 inçlik bilgi-eğlence ekranı ve Google ile tam entegre işletim sistemi sayesinde, sürüş deneyimi teknolojiyle yeniden şekilleniyor.
İç tasarımda ise Nordico adını taşıyan, biyolojik bazlı ve geri dönüştürülmüş malzemelerle üretilen döşemeler, markanın çevre dostu yaklaşımını yansıtıyor.
Volvo ES90: Yeni nesil sedan anlayışı

Volvo Cars’ın sedan geleneğini elektrikli çağa taşıyan ES90, markanın yenilikçi ruhunu lüks sedan segmentine yansıtan bir model olarak tanıtıldı. Premium sedan segmentinde konumlanan ES90, özellikle şehirlerarası yolculuklarda konforu ve verimliliği ön planda tutan kullanıcıları hedefliyor. 424 litreye kadar yükleme alanı sunan bagaj ve geniş bagaj kapağı, bir ailenin tüm bavullarını ya da örneğin bir kayak gezisi için gerekli tüm malzemeleri otomobile yüklemeyi kolaylaştırıyor. Her biri ayrı ayrı katlanabilen üç arka koltuk katlandığında, yükleme kapasitesi 733 litreye kadar çıkıyor. Önde yer alan 22 litrelik bagaj bölmesi ise şarj kabloları için ideal bir alan sağlıyor.
EX90 ile aynı yeni SPA2 platformunu kullanan ES90, çift motorlu versiyonunda 517 hp güce ulaşıyor. Tek şarjla 600 km’ye kadar menzil sunabilen model, sessiz ve konforlu sürüş deneyimiyle dikkat çekiyor. İç tasarımında kullanılan minimalist çizgiler, dijital arayüzler ve ileri seviye sürüş destek sistemleri, lüks ve teknolojinin kusursuz bir dengede buluşmasını sağlıyor.
ES90 da LiDAR sensörü, Nvidia işlemci altyapısı ve yazılım temelli sürüş sistemleri ile donatılmış durumda. Tıpkı EX90’da olduğu gibi ES90’da da LiDAR, sadece bugünün güvenliğini artırmakla kalmıyor; aynı zamanda gelecekteki otonom sürüş için de kritik bir temel oluşturuyor.. Bu sayede hem güvenlik hem de sürüş asistanı teknolojileri bakımından segmentinde çıtayı yükseltiyor.


Yorumlar