Namlı Kayum Demir Attorney Partnership’in kurucu ortağı Avukat Fırat Namlı, yoğun iş temposuyla sosyal yaşam arasında denge kurabilmesini disiplinli yaşam tarzına borçlu olduğunu söylüyor. Namlı ile iş hayatında zamanın öneminden konuştuk.
Oldukça yoğun bir iş hayatın var. Profesyonel hayatının yanı sıra sık da seyahat ediyorsun. Günlük rutinlerin ve seyahat favorilerin var mı?
Günlük rutinlerimin başında spor var. Koşmayı seviyorum, gün içerisindeki enerji kaynağımı spora borçluyum. Avukat olduğum için stres hayatımın kaçınılmazı, üstesinden gelmek için hem spor hem de seyahat etmeyi ihmal etmiyorum. Mesleğimi icra ederken zamanı verimli kullanmak en önemli yeteneğim. Tüm programlarımı kendim yapmayı tercih ediyorum. Seyahatlerimde genellikle yurtdışını tercih ediyorum, sanırım yurtdışında kendimi daha rahat hissediyorum, değişik kültürlere sahip şehir ve insanlar ilham kaynağım oluyor. En çok sevdiğim şehirler; Londra, Paris ve Barselona.
Sürekli alanındaki gelişmeleri takip etmek ve belli kurallar içerisinde kalarak çalışmak, birinin ya da bir şirketin geleceğini belirleyebilecek olmak seni korkutuyor mu? İşinin karakterini değiştirdiğini düşünüyor musun?
Ofiste veya seyahat esnasında da olsam, ilk işim Resmî Gazete’yi okumak. Günlük rutinlerimin başında gelir. Günlük değişen kurallar hem şahsımın hem de müvekkillerimin hayatını ilgilendirdiği için bunu atlamam mümkün değil. Bu şekilde kontrol veya kurallar içerisinde yaşamak beni korkutmuyor; malum hukuk fakültesindeki eğitimlerimizin birçoğunu bunları uygulamak için edindik. İşimi severek yaptığım için işim beni pek fazla değiştirmedi. Karakter olarak da aşırı kuralcı ve disiplinliyim. Bu da hem mesleğimde başarılı olmama hem de ön plana çıkmama vesile oldu.
Yurtiçi ve yurtdışında çok fazla müvekkil, marka ve projeyle çalışıyorsun. Bu yoğun tempo seni sosyal hayatında besliyor mu?
İşlerim için bol bol seyahat ediyorum. Hem yerli hem de dünyanın her yerinden pek çok müvekkille birlikte çalışıyorum. Orta ve büyük ölçekli projeler içerisinde yer alıp hukuk danışmanlıkları veriyorum. Elbette bu noktada bana destek olan çok sağlam bir hukuk ekibim var. Yoğun iş temposunun yanı sıra sosyalleşmek mesleğimin kaçınılmazı; hukukçu iseniz yeni insanlar tanımak, onlarla sosyalleşmek çok önemli. Bu durum yeni iş olanaklarının kapılarını aralıyor. Bu durumdan son derece memnunum hatta diyebilirim ki, iş seyahatlerimde toplantılar haricinde sosyalleşmek içinde vakit ayırmaya özen gösteririm.
Stilini nasıl tarif edersin? Dolabında zamansız parçalar bulundurur musun?
Mesleğim gereği giyim tarzım kısıtlı, takım elbiseler kaçınılmazım. Her gün farklı bir takım elbise giymeye özen gösteririm. Giyim tarzı avukatlık mesleğinde çok önemlidir. Mesleğime saygı duyan birisiyim, değerli hukukçular ve üstatlarımdan öğrendiğim en önemli kurallardan biri de budur. Diğer taraftan özgürlüğüme düşkün biriyim, bu nedenle ofis dışı zamanlarda daha rahat kıyafetleri tercih ediyorum. Dolabımda zamansız kıyafetlerim mevcut. 79 doğumluyum; 80’li ve 90’lı yılların etkisi yaşam tarzımda olduğu gibi kıyafetlerimde oldukça etkili.
Her dava kendi zaman çizelgesini de oluşturuyor. Kendi zamanına işi mi uydurursun; sen mi işe ayak uydurursun? Bir avukat olarak zamanla ilişkin nasıl?
Hukuk ve mesleğim olan avukatlık, disiplin gerektiren bir alan. Kendi içerisinde kesin ve net zamanları barındırıyor. Her ne kadar işlerimi kendi zaman çizelgeme göre ayarlamaya çalışsam da esas beni kendi zamanına ayak uydurmaya zorlayan işlerim ve mesleğim. Kesin süreli işler, müvekkil toplantıları, duruşma tarihleri benim kontrolüm dışında gelişen şeyler. Kişisel tatil ve seyahatlerimi bile işlerimin belirlediği zamanlara göre organize etmek zorundayım. Güne erken başlamak, işime ve toplantılarıma zamanında gitmek, spor-sosyalleşme gibi etkinliklere vakit ayırmak ve erken uyumak disiplinli yaşam tarzının bir parçası olarak benimsediğim şeyler. Bu anlamda zaman yönetimim çok iyidir.
FOTOĞRAF / PHOTOGRAPHY: ONUR EŞİYOK
SAÇ, MAKYAJ / HAIR, MAKEUP: ONUR BAYRAM
PRODÜKSİYON / PRODUCTION: MÜGE SARIOĞLU
Commentaires