top of page

Z Kuşağının İlişki Ütopyası

Z kuşağı, dünyaya geldikleri andan itibaren internete sahip olan ilk nesil. Teknolojideki bu büyük değişim, şu anda 17 ile 27 yaş aralığındaki bireyleri kapsayan Z kuşağının ilişkilere bakış açısını da etkiledi. Yaşlarından dolayı bu bireylerin “dating” uygulamaları için en ideal adaylar olacağını düşünebiliriz ancak Z kuşağı bu seçeneğin dışında kalmayı tercih ediyor. 2023 Statista anketine göre, ABD’de çoğunlukla Y kuşağı olan 30 ila 49 yaş arasındaki bireyler “dating” uygulaması kullanıcılarının %61’ini oluştururken, Z kuşağı yalnızca %26’sını oluşturuyor. Türkiye’de bu konuya

dair kapsamlı veriler bulunmasa da hazırladığım ve paylaştığım anketin sonucuna göre daha önce bir “dating” uygulaması kullanan Z kuşağı bireyi oranının %19,3 olduğunu gördüm. Benzer bir oranda Z kuşağı, Türkiye’de de “dating” uygulamalarından uzak kalmayı tercih ediyor.


Bunun nedenlerinden birkaçını şu şekilde sıralayabiliriz:


1. Sosyal medya uygulamalarının yeni “dating” uygulamaları olması


Ankette daha önce ilişkisi olan Z kuşağı bireylerine partnerleri ile nereden tanıştıklarını sordum. Cevaplar arasında ilk sırada %71,5 oranında “okul, iş veya arkadaş çevresi” gelirken, ikinci sırada %28,6 oranında sosyal medya uygulamaları ve son sırada %9,8 oranında “dating” uygulamaları geldi.


Instagram, TikTok ve hatta son zamanlarda çok konuşulmaya başlayan LinkedIn bile bir nevi “dating” uygulaması olmaya başladı. Özellikle algoritmaların sizi çok iyi tanıması ve “keşfet”inize sizin beğeneceğiniz, sizinle benzer fikirlere ve düşüncelere sahip kişileri çıkarması bu uygulamaları çok daha iyi bir “dating” mecrası yaptı. Benzer ilgi alanlarına sahip insanlar sosyal medya sayesinde daha kolay şekilde bağlantı kurabilir oldu ve bu durum da potansiyel partner bulma konusunda Z kuşağı bireylerine daha fazla olanak sağladı.


2. “Dating” uygulamalarının güvenilir ve kapsayıcı olmayışı


Bu uygulamaları kullanan bireylerin en büyük sorunlarından biri, eşleştikleri kişilerle bir iletişimin kurulamaması. Her iki tarafın birbirinden mesaj beklemesi, mesaj attıktan sonra cevap alamama korkusu, profillerinde yeterli bilgi bulunmamasından dolayı karşıdaki kişinin nasıl biri olduğu hakkında en ufak bir fikrin olmaması bu uygulamalara olan güvenin azalmasına neden oluyor. Oysa sosyal medya platformları “stalk” yapmaya imkân tanıdığı için, kişinin kim olduğuna dair ayrıntılı bir analiz sunuyor. Ayrıca Z kuşağında, kendisini LGBT birey olarak tanımlama cesareti gösterenlerin sayısının artması ve bu bireylerin kapsayıcılığı yeterince gelişmeyen “dating” uygulamalarda var olamayışı da Z kuşağının partner arayışlarını “gerçek dünyaya” ya da diğer sosyal medya uygulamalarına çevirmesine neden oldu.


3. Z Kuşağının ilişkiden beklentileri net ve doğru kişiyi bulana kadar yalnız kalmaya razı


Tinder’ın 2023 “dating” raporuna göre Z kuşağının, 33 yaş ve üzeri kişilere kıyasla, partner adayı olarak gördüğü kişiyi “ghosting” yapma olasılığı %32 daha az. Daha önceki nesiller ilk randevulara genellikle başarılı/başarısız bir görüşme gibi yaklaşırken, Z kuşağı karşıdaki kişinin doğru kişi olup olmadığını anlamak adına ikinci veya üçüncü randevular için şans vermeyi tercih ediyor. Beklentileri karşılanmadığı zaman da yalnız kalkmaktan çekinmiyor. Hazırladığım ankete katılan Z kuşağı bireylerinin %67,5’inin şu an bir ilişkisi olmadığını öğrendim, %10,5 bir ilişkide olup olmadıklarını bilmiyor (situationship) ve %49,1’inin da daha önce hiç ilişkisi olmamış.


DATING APP'LERİ DÜŞÜŞTE,SOSYAL MEDYA APP'LERİ YÜKSELİŞTE


“Bir ilişkimin olması benim için önemli” ifadesini, “1 hiç önemli değil” ve “10 çok önemli” olmak üzere puanlamalarını istediğimde sonuç ortalama 4,7 çıktı. Yani Z Kuşağı için ilişki orta seviyede önemli. Özellikle kendi mental sağlığını önceliklendirmek, kariyer odaklı hedefler, potansiyel partner adayının fazlalığı ve ilişkiden beklentilerinin net olması Z kuşağının yalnız kalmayı tercih etmesinde ve bunda bir sorun görmemesinde rol oynayan nedenler arasında.


Sonuç olarak Z kuşağı “dating” uygulamalarını terk ediyor, sosyal medya uygulamalarını yeni “dating” uygulamaları olarak kullanıyor, yalnız kalmaktan çekinmiyor ve kendi mental ve fiziksel sağlığını önceliklendirmeyi tercih ediyor.


Yazımı, iş dünyasına da atılan Z kuşağının bulunduğu ortamlarda konuşulan şeylere uzak kalmamanız için bilmeniz gereken bazı yeni ilişki terimlerine değinerek sonlandırıyorum.


Situationship: Açık ve net olarak adı konmamış romantik ilişki.


Örnek cümle: “Siz nesiniz şimdi, sevgili falan mı?” “Yok ya, adını henüz koymadık, takılıyoruz öyle, situationship diyebiliriz bence.”


Ghosting: Herhangi bir gerekçe olmaksızın konuştuğunuz bir kişiyle tüm iletişimi ve teması ani bir şekilde kesmek.


Örnek cümle: “Bu hafta Furkan’dan hiç haber alamadım, oysa son buluşmamız güzel geçmişti diye düşünüyordum. Sanırım beni ghost’ladı.”


Love bombing: Bir kimsenin, karşısındaki kişiye aşırı ilgi ve sevgi göstermesi durumu. Genellikle “ghosting” ile sonlanır.


Örnek cümle: “Daha ilk buluşmada bana çiçekler almış, çok iyi anlaştık, bana benim gibi biri ile daha önce karşılaşmadığını söyledi, bana karşı çok farklı hissediyormuş.”


“Çocuk resmen love bombing yapmış, bunun sonu ghosting sana söyleyeyim. Çok kaptırma kendini derim.”


Cuffing Sezonu: Havanın soğuk olduğu sonbahar ve kış aylarında bir ilişkiye duyulan isteğin arttığı sezon.


Örnek cümle: “Aşko cuffing sezonu geldi ve birlikte sıcak çikolata içip, battaniye altında romantik komedi filmleri izleyeceğim birine ihtiyacım var.”


Fielding Sezonu: Cuffing sezonun tersi olarak bahar ve yaz aylarındaki flört mevsimi.


Örnek cümle: “Bro, yaz geliyor acil spora ağırlık vermeliyiz çünkü fielding sezonunu açıyoruz.”

Comments


bottom of page