Zamansızlığın ve Zanaatkârlığın Modern Yorumu: Birélin
- Magnet Quarterly
- 22 Tem
- 4 dakikada okunur
Moda dünyasında bazı markalar vardır ki yalnızca giydirmez; aynı zamanda bir tavrı, bir yaşam biçimini ve bir mirası temsil eder. Birélin, işte tam da bu tanımın vücut bulmuş hali. Dört kuşaktır süregelen zanaatkâr bir gelenekten beslenen marka, Fransız estetiğinin zarif yalınlığını Türk el işçiliğinin inceliğiyle harmanlayarak ortaya hem global hem yerel dokunuşlara sahip, güçlü bir tasarım dili çıkarıyor. Her sezon bir hikâye anlatmayı seçen Birélin, bu kez “Cool Cliché” koleksiyonuyla tanıdık silüetlere modern ve iddialı yorumlar getiriyor. Zamansızlık, sadelik ve zarafetle örülmüş bu dünyayı, markanın yaratıcı vizyonundan dinlemek için Birélin’in Pazarlama Direktörü Merve Birel ile bir araya geldik.

Birélin’in özgün “zanaatkâr aile mirası”, bugün markanın tasarım kodlarında nasıl somutlaşıyor?
Birélin’in temelinde, dört kuşaktır süregelen bir zanaatkârlık kültürü yatıyor. Bu miras yalnızca dikiş tekniğinde değil, işçiliğe duyulan saygıda, kalite anlayışında ve detaylara gösterilen titizlikte kendini gösteriyor. Bizim için bir giysi sadece bir ürün değil, onu oluşturan her aşamanın, her emeğin bir bütünü niteliğinde. Bu nedenle kumaş seçiminden prova süreçlerine kadar her adımda ailemizden miras kalan bu el işçiliği anlayışını yaşatıyoruz. Zanaat kültürünü modern estetikle buluşturmak, Birélin’in en güçlü tasarım kodlarından biri.
Hem Fransız estetiğini hem de Türk el işçiliğini nasıl dengeliyorsunuz? Bu iki kültür arasında yaratıcı bir köprü kurmak size ne ifade ediyor?
Fransız modasının sofistike, zarif ve zamansız çizgileriyle büyürken, Türk el işçiliğinin sabrını ve inceliğini özümseyerek yetiştim. Bu iki kültür bana yalnızca estetik değil, aynı zamanda üretim anlayışı anlamında da çok şey kattı. Fransız estetiği bize stilin sadelikteki gücünü, Türk zanaatkârlığı ise detaylara olan bağlılığı ve emeğin değerini hatırlatıyor. Bu iki dünya arasında kurduğumuz yaratıcı köprü, Birélin’in DNA’sında yatan o zarif ama güçlü duruşun temelini oluşturuyor. Bu sentez, bizi hem yerel hem global anlamda farklılaştırıyor.
“Cool Cliché” adını verdiğiniz yeni koleksiyonda “klişe”yi pozitif bir avantaja dönüştürme fikri nereden doğdu? Koleksiyonun ruhu nedir?
Cool Cliché; klişeleri yeniden yorumlayan, alışılagelmiş silüetlerin heyecan verici ve modern detaylarla tazelendiği parçaları kapsıyor. “Klişe” denilen klasik ve bilindik unsurlar, koleksiyonumuzda “cool” ve özgün bir kimlikle buluşuyor. Fransız stilinin zarafeti ve kaliteli el işçiliği, yalın ama çağdaş tasarımlara hayat veriyor. Zamansız renkler, feminen kesimler ve rahat kalıplar, tasarımların özünü meydana getiriyor. Koleksiyonda şehrin yanı sıra, tatil destinasyonlarında da gün boyunca tercih edilebilecek şık ve işlevsel parçalar mevcut. Neden Cool Cliché sorusunun cevabına gelince, Birélin’in DNA’sına, geleneksel Türk zanaatkarlığının zamansızlığı işlemiş durumda. Dolayısıyla klişe klasmanına dahil ettiğimiz klasik parçalar, genelde koleksiyonlarımızın yapı taşlarını oluşturuyor. Fakat bu sezon kampanyamızın isminden de anlaşılacağı üzere, cool detaylar ekleyerek klişelere heyecan verici ve dikkat çekici bir kimlik kazandırmak üzere yola çıktık. Cool Cliché koleksiyonu, moda klasiklerinin ufak dokunuşlarla ne denli havalı olabileceğini kanıtlıyor.
Her koleksiyonunuz (Déjavu, Rendez‑vous, Cool Cliché) adeta bir hikâye anlatıyor. Tasarım sürecinde bu hikâyeyi nasıl oluşturuyorsunuz? İlham kaynaklarınız neler?
Her koleksiyonun bir duygusu, bir anısı, bir sahnesi olmalı. Tasarım süreci bizim için yalnızca çizim yaparak değil, bir ruh hali yaratmak, kadının o kıyafeti giydiğinde kim olmak istediğini hayal etmekle başlıyor. “Déjavu” geçmişin ikonik silüetlerine bugünden bir bakışken, “Rendez-vous” zamansız şıklığın modern yorumuydu. “Cool Cliché” ise bildik klişelere zarif bir meydan okuma, tanıdık silüetleri yeniden keşfettiğimiz, sadeliğin içindeki derinlikleri vurguladığımız bir koleksiyon oldu. Hepsinin ortak noktası, merkezinde kadının bulunması: güçlü, zarif, sade ama etkileyici bir kadın.
Birélin kadını kimdir? Onun hayatında, stilinde ve değerlerinde nasıl bir yer işgal ediyor?
Birélin kadını, iş hayatında ve sosyal yaşamda aktif, güçlü, özgür ve şıklığından ödün vermeyen biri. Kendi yolunu çizen, detayları önemseyen bir persona. Birélin ise onun hayatında ve stilinde kararlı bir duruşu temsil ederken aynı zamanda zamansızlığı dolayısıyla da sürdürülebilirliği temsil ediyor. Modernleştirilmiş, zarif bir stili Birélin kadınının her anına uyarlıyoruz.
Bu yüksek kalitedeki kumaş ve dikiş teknikleriyle haute-couture seviyesine yaklaşan bir marka olarak, sürdürülebilirlik ve zamansızlık konusunda ne tür adımlar atıyorsunuz?
Sürdürülebilirlik bize göre bir pazarlama söyleminden ziyade, iş yapış biçimimizin doğal bir uzantısı. Kaliteli ve uzun ömürlü ürünler üretmek, israfı azaltmanın en etkili yollarından biri. Zamansız parçalar tasarlayarak, hızlı tüketimin dışında bir alternatif sunuyoruz. Ayrıca kumaş seçimlerimizde doğa dostu malzemelere öncelik veriyor, koleksiyonlarımızda geri dönüştürülmüş ve organik içerikli kumaşların payını her geçen yıl artırıyoruz.

Markanın Türkiye dışındaki noktalarında (Paris, New York) nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Uluslararası pazar sizin için ne ifade ediyor?
Paris ve New York, moda dünyasının kalbi. Bu şehirlerde var olmak; görünürlüğün ötesinde, tasarımlarımızın ardındaki zanaatkârlık ve felsefenin takdir edilmesi anlamına geliyor. Zaten aktif olarak satış yaptığımız bu pazarlarda, özgünlük ve kalite anlayışımız güçlü bir karşılık buluyor. Uluslararası büyüme, daha fazla kadının hayatına dokunma hayalimizin doğal bir parçası.
Geleceğe yönelik planlarınız neler? 5–10 yıl içinde marka kimliğinizi nasıl evrilteceksiniz?
En büyük hedefimiz, köklerimizden kopmadan Birélin’i global ölçekte daha güçlü bir konuma taşımak. Ulaşılabilir lüks anlayışımızı daha fazla şehirde, daha çok kadına ulaştırmak istiyoruz. Dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve genç yeteneklerle iş birlikleri de bu evrimin önemli kısımları. Bizim için dönüşüm, özümüzü koruyarak yenilenebilmek demek.
Son olarak: Birélin’i rakiplerinden ayıran en önemli üç özelliği hangileri; sizce bu özellikler markanızı hangi kadınlar için vazgeçilmez kılıyor?
Birélin’in üç temel ve otantik özelliği: zanaatkârlık kalitesi, zamansız tasarım ve sade şıklık. Gösterişli değil, etkileyici olmayı, modaya uymaktan çok onu anlamlandırmayı önemsiyoruz. Her parçamız güçlü ama abartısız, feminen fakat bağımsız, yalın bir çizgi taşıyor. Bu da özellikle şehirli, bilinçli, kendine yatırım yapan ve kalıcılığı tercih eden kadınlar için Birélin’i vazgeçilmez kılıyor.
Comments